26 Kasım 2018 Pazartesi

Bernardo Bertolucci geçti bu Dünya'dan...

Benim için her zaman Il Conformista / The Conformist / Konformist (Düzen Adamı) ve Novecento / 1900 demek olan Bernardo Bertolucci artık sonsuzlukta...

23 Kasım 2018 Cuma

La Villa

Fransız Marksist yönetmen Robert Guédiguian, 2017 yapımı La Villa / The House by the Sea / Deniz Kıyısındaki Ev filmini, Marsilya yakınlarındaki Calanque de Méjean'da çekmiş. Calanque Fransızca küçük koy anlamına geliyor. Oyuncularla birlikte güzeller güzeli bu koy da başrollerden birinde. Alman bir anne ile tersane işçisi Ermeni bir babadan 1953'te Marsilya'da doğan yönetmen hep işçi sınıfının yanında olmuş, halen Marsilya'da yaşıyor, filmlerini Marsilya ve civarında çekiyor, üniversitede okurlarken tanışıp evlendiği oyuncu eşi Ariane Ascaride pek çok filminde başrolde.
La Villa filmi eski komünistlerden Maurice'in Méjean'daki küçük güzel koya tepeden bakan evinin terasında denizi izlemesiyle başlıyor. Maurice, ki bu güzel koyda, "düşük fiyatla herkesin oraya gidebildiği" küçük bir restoranı da işletmekte senelerdir, artık içinde bulunduğu ortamın eski tadı tuzu kalmadığının farkında. Bu küçük yer artık yavaş yavaş ıssızlaşmış, koyun yerlileri evlerini büyük şehirlilere özellikle Parislilere satmış, koy eski görkemli günlerini sessizliğe bırakmış ama Maurice, Méjean'ı ve kendisini terkedip gitmeyen büyük oğlu ve komşuları yaşlı çiftle beraber halen mucizelerin olduğunu kanıtlayarak bu güzel yerin özünde aslında ideallerini ayakta tutmaya çalışmakta. Ancak işler her zaman isteklerimiz doğrultusunda gitmez elbette, balkonunda denizi seyrederken aniden fenalaşıyor ve yatağa bağımlı hale geliyor Maurice. Geçirdiği felç dolayısıyla yıllardır koya gelmeyen tiyatro oyuncusu kızı ve kendinden çok genç bir kızla birlikte olan küçük oğlu babalarının rahatsızlığı sebebiyle büyük emeklerle inşa edilmiş, koya hakim evlerinde bir araraya geliyorlar. Bir araya gelmek hem babalarından öğrendiklerini gözden geçirmek hem de 20 yıl önce gerçekleşmiş acı bir olayı da anımsamaları demek oluyor. Maurice'in oyuncu kızı Angèle'in (yönetmenin eşi Ariane Ascaride bu rolde) 6-7 yaşlarındaki küçük kızının 20 yıl önce dedesinin yanında kaldığı bir yaz kaza sonucu denizde boğularak öldüğünü, Angèle'in babası ve ağabeyini bu olaydan sorumlu tuttuğunu ve 20 yıldır eve ayak basmadığını öğreniyoruz. Kardeşler hesaplaşmalarını yaparken günümüzün en büyük sorunlarından mülteci krizine de değiniyor yönetmen. Mültecileri taşıyan bir teknenin koy açıklarında batması sebebiyle köye sığınmış mültecileri arayan askerler film boyunca kardeşlerle ilginç diyaloglara giriyorlar. Sadece bu diyaloglar bile filmi arşivlik kılmanıza yetiyor.
Dünya değişiyor, değişime zorunlu olarak ayak uydurabilmek veya kendi seçimimizle sonlandırmak bizim elimizde. Daha fazla bahsederek filmin büyüsünü bozmayacağım. Uzun zamandır bu kadar hüzünlü ama aynı zamanda gerçekleri zarifçe yüzüme çarpan bu kadar keyifli bir film izlememiştim. Calanque de Méjean da usuma yerleşiyor tüm güzelliğiyle...
Yönetmen Robert Guédiguian, aynı oyuncularla 1986'da yani 31 yıl önce çektiği Ki lo sa? filmindeki görüntüleri La Villa filminde "flashback" olarak kullandığı için hoş bir "içinden film geçen film" yaratmış, elbette bu kategorime de yerleşiyor La Villa / The House by the Sea / Deniz Kıyısındaki Ev.