25 Mart 2015 Çarşamba

Tungsten

Giorgos Georgopoulos'un yazıp yönettiği 2011 yapımı ilk uzun metrajlı filmi Tungsten siyah-beyaz hüzünlü bir karnaval tadında. İki yeni yetme, bir bilet kontrolcüsü, genç bir çift, göçmenler, çoktan uyuşturucu işine bulaşmış çocuklar... Hepsi birden, bir şekilde, Atina'nın merkezinde, gidip gelen elektrik kesintileri eşliğinde, birbirleriyle kesişirler. Siyah-beyaz estetik görüntüleri, filmin karakterleri kesişirken doğrusal paralelde gitmeyen anlatımı ile oldukça mükemmel kurgulanmış bir film Tungsten. Elektrik kesintileri artıkça sinirler gerilirken, ekonomik krizin götürdükleri, parasızlık, işsizlik, şiddet, çaresizlik karakterlerin psikolojilerini etkiliyor ve kurbanlarla kötü adamlar yer değiştirince her şey çıkmaz noktasına doğru hızla ilerliyor. Müzikler Dirty Granny Tales'e ait ve çok güzel.
Bu arada hemen bilimsel olarak tungsten ne demektir belirtmek istiyorum: Tungsten veya diğer adıyla Volfram, atom numarası 74, atom ağırlığı 183,85 olan ve kimyasal simgesi W ile gösterilen (L. wolframium), yoğunluğu 19,3 g/cm³ olan, 3482 °C'de eriyebilen kimyasal bir element. Çok sert, ağır, çelik gri ya da beyaz renkte geçiş metallerinden biri olan tungsten, wolframite ve scheelite içeren madenlerde bulunur. Tungsten, sağlam fiziksel yapısı ve alaşım olmayan maddeler arasında yüksek erime sıcaklığı olan önemli bir maddedir. Saf haliyle bazı elektronik uygulamalarda kullanılır, ancak çoğunlukla bileşik ya da alaşım olarak, ampullerin lamba tellerinde, X ışını cihazlarında ve uzay teknolojisi yüksek performans alaşımlarında kullanılır. 'Tungsten' adı, İsveççe, Danca ve Norveççedeki anlamı ağır taş olan 'tung sten' sözcük grubundan gelmektedir. Türkiye'de Uludağ'da çıkarılmaktadır.
Filmin karakterlerinin başlarına gelen olaylara karşı dayanıklılık sınavı sanki ampullerde kullanılan tungsten elementinin dayanıklılığı ile verilmek istenmiş. Karakterlerin karşılaştığı olumsuz olaylar akarken, arka planda sürekli trafo vınlama sesi ayrıca sinir bozuyor!

20 Mart 2015 Cuma

Tutulursan!? / Pink Floyd - Eclipse

Her tutulmada dinlenebilinir!

18 Mart 2015 Çarşamba

Çanakkale Geçilmez

Çanakkale Geçilmez

Çanakkale Türküsü


Çanakkale içinde vurdular beni
Ölmeden mezara koydular beni
Of gençliğim eyvah

Çanakkale köprüsü dardır geçilmez
Al kan olmuş suları bir tas içilmez
Of gençliğim eyvah

Çanakkale içinde aynalı çarşı
Anne ben gidiyorum düşmana karşı
Of gençliğim eyvah

Çanakkale içinde bir dolu testi
Anneler babalar ümidi kesti
Of gençliğim eyvah

Çanakkale'den çıktım yan basa basa
Ciğerlerim çürüdü kan kusa kusa
Of gençliğim eyvah

Çanakkale içinde sıra söğütler
Altında yatıyor aslan yiğitler
Of gençliğim eyvah

Çanakkale'den çıktım başım selamet
Anafarta'ya varmadan koptu kıyamet
Of gençliğim eyvah



Döngü...18 Mart 2015
ÇANAKKALE ZAFERİ'NİN 100. YILI
TÜRK BAYRAĞI Saygıyla, sonsuza dek...Döngü...
.

Bu arada, ilgilenenlerin hemen bilgisine; güzide kurumumuz Darphane, I. Dünya Savaşı'nın ve Çanakkale Zaferi'nin 100. Yılı sebebiyle hatıra para seti çıkartmıştır.

10 Mart 2015 Salı

Opening Night

John Cassavetes'in yazıp yönettiği 1977 yapımı Opening Night / Açılış Gecesi filmi, başrolü oynayan aynı zamanda eşi olan Gena Rowlands'in muhteşem oyunculuğunu bir kez daha gösterdiği yaş alma, yaşlanma, yalnız kalma üzerine, izleyicisine de sorgulama yaptırtan oldukça etkileyici bir film.
Filmden en sevdiğim karede, aynalardaki Gena Rowlands, bakışlarıyla tüm ruhunu özetliyor gibi filmin!

8 Mart 2015 Pazar

Dünya Kadınlar Günü

"We want Bread, and Roses too!
/ Ekmek de istiyoruz, gül de!"

"Dünya Kadınlar Günü"
veya tam adıyla
"Dünya Emekçi Kadınlar Günü" kutlu olsun!

Hatıra paralarımızdaki kadın konulu paralar için buraya, günün anlam ve önemine uygun film için şuraya tıklayabilirsiniz.

3 Mart 2015 Salı

Ispytanie / Test

Sovyetler Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB), ilk nükleer denemesini 29 Ağustos 1949’da, Kazakistan’ın bugünkü adı Semey olan Semipalatinsk şehrinde gerçekleştirir. Eski adıyla Semipalatinsk şehri, Kazakistan'ın eski başkenti Almatı'nın 840 km kuzeyinde, Sibirya sınırı yakınlarında yer alıyor. 22 kiloton TNT gücündeki patlama, Sovyetler Birliği'ni dünyanın ikinci nükleer gücü yapar.
Rus yönetmen Alexandr Kott'un yazıp yönettiği 2014 yapımı Ispytanie (Испытание)/ Test filmi, 1949 yılında Semipalatinsk'teki Sovyetlerin bu ilk nükleer bomba testini konu alan, sözsüz bir film. Sessiz demiyorum çünkü filmde ses var, olmayan sözcükler. 2014 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde 'En İyi Yabancı Film' seçilen Ispytanie / Test filminin sözsüz olma sebebini yönetmen Alexandr Kott şöyle açıklamış: “…birileri sana çok yakın olduğunda, iletişim kurmak için sözcüklere gereksinim duymazsın. Bakışlar, jestler ve hareketlerle anlaşırsın. Bazen sözsüz (sessiz) iletişim, boş konuşmalardan daha fazlasıdır. Bu film; aşkla bakabilenler ve sinemanın her şeyden önce görüntü olduğunu bilenler için. Unutmayın, sinema icat edildiğinde sözsüzdü.”
Filmde bozkırın ortasında bir baba ile güzel kızının yaşadığı izole bir eve odaklanırız. Damlarındaki Sovyet bayrağı ile her günü aynı yeknesaklıkta geçen sakin hayatlarını sürdürmektedir babayla kızı. Değişen sadece mevsimlerdir.
Baba her sabah kamyonetine atlayıp işe gitmektedir. Yolun belirli bir bölümüne kadar sürebilmeyi öğrenmesi için kız kullanmaktadır kamyoneti. Babanın kızını bıraktığı yerde yakın köylerden birinden olduğunu düşündüğümüz bir Kazak genci, kızı atına bindirip evine bırakmaktadır. Bu Kazak genç, kızın ilk hayranıdır. Günün birinde bozkırın ortasında bozulan otobüsteki bir Rus genci çıkıp geliverir su içmeye. Fotoğraf makineli bu Rus genç de kızın ikinci hayranı olur. Baba ile kızının bozkırın ortasındaki sakin yaşantıları, gecenin bir vakti Geiger sayaçlı güvenlik güçlerinin evlerine gelmesiyle değişiverir. çırılçıplak soyulan ve soğukta yağmurda kalan baba hastalanır, her ne kadar tedavi için götürülse de eve döndüğünde fazla yaşamaz ve ölür. Kız evlerinin hemen yakınındaki kuru ağacın yanında açtığı sığ mezara gömer babasını. Babanın ölümünden sonra, kızın hayranı iki rakip gencin çekişmelerini izleriz filmde. Sonuçta Kazak genci tarifsiz üzüntülerle başbaşa kalırken, Rus genci eve yerleşir. Ama...
Mutlaka Ispytanie filmini izleyin! Sözcüklerin olmadığı filmde, önce değişen mevsim görüntülerinde bozkırda kaybolun, güzel Kazak kızının yapraklardan yaptığı resimlerle hayal kurun, sonra uzaklardaki mantar bulutunu görüp daha da sessizleşin!

2 Mart 2015 Pazartesi

Yaşar Kemal geçti bu Dünya'dan.

6 Ekim 1923 - 28 Şubat 2015


Edebiyatımızın büyük Usta'sını kaybettik.
Uğurlar olsun!
"Söz uçar, yazı kalır."
Kitapları hep bizlerle olacak!

Notlar / Şubat 2015

2015 yılının Şubat ayında izlediğim diğer filmler:
Haşhaş (1975)
Carlos the Jackal (2010)
Real Women Have Curves (2002)
La fleur du mal (2003)
Mon oncle Antoine (1971)
Pieta (2012)
Grace (2014)
May (2002)
Dream with the Fishes
Men Women and Children (2014)
Four Lovers (2010)
Trash (2014)
Respire (2014)
Napola - Elite für den Führer (2004)
Ispytanie (2014)

Leonard Nimoy geçti bu Dünya'dan.

26 Mart 1931 - 27 Şubat 2015


'Star Trek' (Uzay Yolu) dizisinde, muhteşem kulaklı unutulmaz Mr. Spock karakterini canlandıran Leonard Nimoy uzayın derinliklerine uğurlandı.
Toprağı bol olsun!