Bruno Davert (José Garcia çok hoş canlandırmış) adında farklı bir Don Kişot var bu filmde ana kahraman olarak. Onbeş yıl işverenlerine büyük bir bağlılıkla çalıştığı, müdürlerinden biri olduğu kağıt fabrikasından “kaynakların yetersizliği” sebebiyle kovuluyor Bruna Davert ama umutsuzluğa kapılmıyor ve kısa sürede iş bulacağını düşünüyor. Fakat işler Bruno’nun düşündüğü gibi gitmeyecek ve geride kalan neredeyse üç yılın sonunda halen işsiz olarak umutsuzca iş ilanlarına başvururken bulacaktır kendisini.
Karısı ve biri kız biri erkek iki çocuğuyla Strasbourg’un banliyölerinde oturan Bruno’nun ödenmesi gereken kredi borçları, karşılanması gereken küçük burjuva ihtiyaçları vardır. Yavaş yavaşkarşılanamayacak duruma gelirken gereksinimler, Bruno hayli “Makyevelist” bir çıkış yolu bulacak, vahşi kapitalist sistemin insan hayatını umursamazlığına daha keskin bir umarsızlıkla cevap verecektir.
Kapitalizmin yozlaştırdığı bireyler bu tür sonuçlara gebe kalacaklar mıdır diye düşünmeden edemiyor insan ve hayli acımasız da olsa filmdeki kahramanın yaşadıkları ve yaşattırdıkları, gülümseyerek izleyebiliyorsunuz filmi. Elbette kurgu olduğunun bilincinde olarak izliyorsunuz ama ya bu kurgu gerçekleşirse diye de aklınıza takılıyor rakiplerinizi baltalama fikri ! Bu arada yazmadan geçemeyeceğim; DVD’deki yaklaşık 20-25 dakika süren kamera arkasında Costa-Gavras’ın ne kadar ayrıntılarda kaybolan, titiz, sabırlı bir yönetmen olduğunu da gözlemliyorsunuz. Neredeyse filmi izlemek kadar keyifliydi kamera arkasını izlemek !

