David Lean’ın, Noel Coward’ın “Still Life” oyunundan uyarlanan, 1945 yapımı Brief Encounter / Kısa Karşılaşma filmini izlediğim andan itibaren Louis Aragon’un “Mutlu aşk yoktur!” dizesi aklımdan çıkmıyor.
Bir tren istasyonunun çayhanesinde tesadüfen karşılaşan, her ikisi de evli, sıradan ev kadını Laura ile doktor Alec’in dört beş haftalık kısa aşk öyküsü ve mutlu bir sonu tercih etmeyişleri, filmi gelmiş geçmiş en iyi aşk filmlerinden biri yapıyor. 'Bir aşk öyküsü ne kadar olanaksızlaşırsa ve mutlu sonla bitmezse o kadar *sonsuz aşk* olarak kalır' tezini doğrulayan bir film Brief Encounter … Sinema tarihinin bu ünlü klasik aşk filmi üzerine çok fazla yorumda bulunmayacağım. Aşk göreceli bir kavram, o yüzden her kim izlerse farklı düşüncelerle noktalayacaktır filmi.Tereddütsüz diyebilirim ki, filmdeki aşk öyküsünden çok trenlere düşkünlüğümden olsa gerek, tren istasyonu ve tren çekimleri beni daha çok etkiledi. O kadar gerçek ki tüm bu sahneler, stüdyo çekimleri olduğuna inananamıyorsunuz.
Brief Encounter filmi “içinden filmler geçen filmler” kategorimde de yer alacak ancak hemen Laura ve Alec’in sinemada izledikleri filmlerin sahte (kurgu) olduklarını belirteyim.
Bu filmi unutulmaz kılan bir diğer hususun, Sergei Rachmaninoff'un hüzünlü 2 numaralı piyano konçertosunun ezgileri olduğunu yazarak bitiriyorum bugünkü izdüşümümü.
4 Aralık 2012 Salı
Brief Encounter
İzdüşüm(ler)
İÇİNDEN FİLMLER GEÇEN FİLMLER,
SİNEMA,
SİYAH-BEYAZ FİLMLER,
ŞİİR,
TRENLER