17 Mart 2010 Çarşamba

Tikhiy Don (Тихий Дон)

Ve Durgun Akardı DonBir süredir izlenmeyi bekleyen Sergei Bondarchuk'un 1967 yapımı Voyná i mir (Война и мир) / War and Peace / Savaş ve Barış filmini izlemeyi planlarken Mikhail Sholohov 'un aynı isimli romanından uyarlanan Sergei Gerasimov'un 1957 yapımı Tikhiy Don (Тихий Дон) / And Quiet Flows the Don / Ve Durgun Akardı Don filmi önceliği aldı. Yaklaşık 330 dakikalık, üç bölümlük (3 ayrı DVD'lik set) filmi üç gecede izlemeyi tamamladık. Elbette filmdeki ilk başrol Don Nehri'nin ve dolayısıyla Don'un aktığı coğrafyanın...Don nehri akar akar akar"Ve Durgun Akardı Don" destanının yazarı Mikhail Sholohov 1905 yılında Don Bölgesi'nde, Viyesenskaya'nın Krujilino köyünde doğmuş, annesi bu köyden bir Kazak, babası ise Orta Rusya'nın Riyazan Bölgesi'nden Don kıyılarına yerleşmiş birisi. Sholohov lisedeyken Birinci Dünya Savaşı başlıyor, savaşla birlikte 1917 Ekim Devrimi oluyor ve bunu "İç Savaş" takip ediyor. 16 yaşındayken devrimcilerin yanında savaşa katılan Sholohov "İç Savaş" sona erdiğinde çeşitli işlerde çalıştıktan sonra yazmaya başlıyor. İlk kitabı, Birinci Dünya Savaşı ve "İç Savaş" yıllarındaki Kazakları anlatan "Don Hikayeleri" 1926 yılında basılır. Aynı yıl Sholohov, "Ve Durgun Akardı Don" adlı romanını yazmaya başlar. Dört ciltlik bu romanı yazması tam ondört yılını alır. Çarlık Dönemi'nden Ekim 1917 Devrimi'ne ve İç Savaş'a uzanan Sovyetler Birliği'nin destanıdır kitap. Grigori MelekhovBirinci bölümde Don Kazakları'nın Çarlık dönemi Rusya'sındaki yaşantılarıyla tanışırız öncelikle. Don Kazakları'nın gelenekleri, görenekleri, yaşam koşulları, köy ve tarlalarındaki hayatları aktarılıyor izleyiciye ana karakter Grigori Melekhov ve ailesinin yaşadığı Don Nehri'nin hemen kıyısındaki Tatarski Köyü'nün dingin görüntüleriyle. Grigori Melekhov arkadaşının karısı Aksiniya ile yasak aşk yaşamakta ancak babasının zoruyla Natalya ile evlendiriliyor. Melekhov ailesi bir kız evlat, iki gelin, iki oğul ve büyük oğlun çocukları ile maaile birarada aynı evin içinde yaşıyorlar Tatarski Köyü'nde. Birinci Dünya Savaşı patlak verir. Devrimin ayak sesleri durulmaya başlanır. Tatarski Köyü'nün Kazak erkekleri ya Bolşevikler'e ya da Beyaz Ruslar'a (Çar'ın muhafızlarının hep kendisine sadık Kazak Birlikleri'nden seçildiklerini anımsayalım hemen) katılırlar. Kıyasıya "İç Savaş"ta öldürdükleri birlikte büyüdükleri arkadaşlarıdır, aynı ekmeği, votkayı paylaşmışlardır aslında. Don akar, coşar, donar, akar, coşar, donar ve yıllar yılı hep devam eder savaşlar... Bir yanda aşk bir yanda savaşlarla örülü filmi izlerken Yuriy Levitin'in dingin müziğini dinleriz. Aksiniya ve GregoriGrigori Melekhov'un karısı ve sevgilisi arasındaki ikilemini, Saint Petersburg'daki Kış Sarayı'nın basılmasını, Birinci Dünya Savaşı ile Ekim Devrimi karmaşasını, Kızıl Ordu'nun denize doğru ilerleyişini, savaşların getirdiği sefaleti, kardeşin kardeşi vurmasını, Kazak köylülerinin çözülmesini, devrim propogandasını izleriz Don akarken... Yalınayak Bolşevik askerlerini Beyaz Ruslar'ın tanklarına karşı yürürken gören İngiliz komutanın sözleri Ekim Devrimi'nin zaferini de özetlemektedir; "Halka karşı dövüşerek savaş kazanılamaz." Devrime karşı hep direnmiş Grigori Melekhov'un sessizliği bir tür kabulleniştir aslında. Donmuş Don üzerinde köyüne dönerken silahını buzların altında akan suya bırakır. 1912'den beri Kazak Grigori Melekhov'un inişli-çıkışlı özel hayatı ile Melekhov'un Çar'ın Ordusu'ndan Kızılordu'ya oradan da Beyaz Rus Ordusu'ndaki çarpışmalarıyla karışık izlediğimiz savaşlarla bezeli Rusya tarihindeki 10 yıl tamamlanmıştır ve yıl artık 1922'yi göstermektedir.Grigori Melekhov cephede
Mitka Bolşveiklerle
Don donmuşken
Grigori Melekhov evine dönüyor


Don akmaya devam etmektedir........