29 Ekim 2010 Cuma

Cumhuriyetimiz 87 Yaşında..!

2023'TEKİ CUMHURİYET'İN 100.YILINA SADECE 13 YIL KALDI..!Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 87.yılını kutluyoruz. Cumhuriyet ile gelen kazanımların, Cumhuriyet'in ne büyük badireler atlatılarak Osmanlı İmparatorluğu'nun enkazı üzerine kurulduğunun
bilincinde olmalıyız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk etrafında toplanan millet, bir şahlanışla bekasını Cumhuriyet ile devam ettirebilmiştir... 100. yıl kutlamalarına sadece 13 yıl kalan Cumhuriyetimiz, dilerim önümüzdeki bu 13 yıl zarfında, şimdikinden çok daha güçlü olacaktır, her geçen yılda ve yüz yıllık kök salmış bir çınar gibi, büyümeye, gelişmeye devam edecektir. 2023 vizyonu yetmez, sonralarını da düşünmek gerek. Cumhuriyet altında yaşayan her ferd geleceğe umutla bakmalı, bakabilmeli. Ekonomisiyle, teknolojisiyle, kültürüyle bu ülkeyi yüceltmeye çalışmak tüm vatandaşlarımızın görevi olmalı; aynı geminin yolcularıyız... Bu, böyle biline!2023 ALBÜMÜ- BARIŞ MANÇO - NUR İÇİNDE YATSIN..! Rahmetli Barış Manço, 1975 yılında, o zamanlar 52 yaşındaki Cumhuriyet'te, 2023'ü düşlemişti. Aslında 2023, enstrümantal bir parça ve aynı adlı albümden. 2024 ve 2025 isimli benzer çalışmaları da var Manço'nun. Sizinle sözlerini paylaştığım "psychedelic" müzik ya da "psychedelic rock" türünde diyebileceğim, şiir tadındaki "Kayaların Oğlu" parçası da 2023 albümünde bulunuyor. Dinlenildiğinde veya okunduğunda anlamı zor kavranılacakmış gibi dursa da, biraz düşünüldüğünde, Manço'nun ne demek istediğini algılamak mümkün. Öngörülerinin gerçekleşmesinin tüm insanlık için hayırlı olacağını sanıyorum. Göreceğiz...
BARIŞ MANÇO - 2023KAYALARIN OĞLU

1923`ün ılık bir Ekim sabahında

Kayaların toprağa dikine saplandığı yerde doğdum

Toprak anayla kaya babanın oğluyum ben

Toprak anam sevgi dolu, bereket dolu

Toprak anam sessiz ama toprak anam dopdolu

Toprak anam, toprak anam Anadolu

Babamsa, sağı solu belli olmaz

Bir gürledi mi yer yerinden oynar

Göğsünde çatırdamalar olurmuş

Onun için derdi; onun için sayısız irili ufaklı

Kaya parçaları vardır bu topraklarda

Ve sen benim oğlum

Ve sen kayaların oğlu

Bu taşı toprağı bir arada tutacaksın

Kolay değil kayaların oğlu olmak

Kuzeyden esen rüzgara

Güneyden gelen kavurucu sıcağa

Karşı koruyacaksın onları

Kolay değil, kolay değil

Kayaların oğlu olmak

2023`ün ılık bir Ekim sabahında

Bacaklarımda hafif bir uyuşma ile uyandım

Ve sanki yüz yıllık ulu bir çınar gibi

Kök salmaya başladım o sabah

Ve ilk kez sağımda solumda asırlardır

Durmakta olan diğer çınarları fark ettim

Doğudan hafif bir seher yeli yükseldi

Ve asırlık çınarlar beni de aralarına aldılar

Ve 2023`ün ılık bir Ekim sabahında

Yeni bir kayaların oğlunun doğuşunu

Beraberce seyre koyulduk...

Gelelim nümismatik aktarımlara... Güzide kurumumuz Darphane, hatıra para çıkartmaya başladığından beri, Cumhuriyet ile ilgili, Cumhuriyet temalı çok sayıda hatıra para bastı. Bunlardan birisi de, 80. Yıl parasıydı. Birisi dedim ama iki paradan oluşuyor. Hatıra paraların bir yüzleri aynı. Kurtuluş Savaşı sırasında, orduya mermi taşıyan Anadolu Kadını... 1959'dan beri 28 yıl süresince tedavülde kalmış Akmonital-52'den (bir tür çelik alaşımı) mamul, madeni 25 Kuruş üzerindeki tema ile aynı. Cumhuriyet'in hem en güzel, hem de en derin anlamlı tedavül parası olduğunu düşünüyorum bu 25 Kuruş'un. Durun ve düşünün bir : Bir köylü kadını, yurdunu işgal etmiş düşmanlara karşı savaşan milletin ordusuna top mermisi yetiştiriyor ! Kendisi de o ordunun bir parçası oluyor böylelikle. Yakın tarihten bihaber bazı kimselere masal gibi gelebilir; o kimseler için belgeler, fotoğraflar, kayıtlar, özel ve resmi arşivlerde duruyor; tenezzül buyurup baksınlar..! Yeniden nümismatik aktarımımıza dönelim : 80.Yıl hatıra paralarının ayrıldığı yer, diğer yüzlerinde. Bir tanesi renkli (mineli) yapılmış... İlginç bir durumsa, paraların oval oluşu. Çiçekler Seti'ndeki benzer oval paralar veya Kuşlar Seti'ndeki kare paralar gibi, güzide kurumumuz Darphane'nin zaman zaman böyle uygulamaları olabiliyor. Koleksiyonerleri, bu tuhaf biçimlere sahip hatıra paraların, madeni hatıra para koleksiyonlarına bir renk kattığı gerçeğiyle başbaşa bırakıyor güzide kurumumuz Darphane...CUMHURİYET'İN 80.YILI HATIRA PARASI - 1993 - NORMALSevgili(m) kocamın koleksiyonunda / koleksiyonumuzda bu paraların kendileri ile erörlü (hatalı) olanları ve mat baskılı olanı da mevcut. Üç yıl sonra 90. Yıl için ve asıl önemlisi, 13 yıl sonra, Cumhuriyet'in 100. Yılı için nasıl hatıra paralar çıkacağını merakla bekliyorum. 100. Yıl için altın ve gümüş, görkemli setler basılmalı bence. O günler hele bir gelsin, milletimiz gelişsin ve yücelsin de, hatıra para tasarımı ve şekli çok da önemli değil.CUMHURİYET'İN 80.YILI HATIRA PARASI - 1993 - RENKLİ (MİNELİ)
Yaşasın Cumhuriyet..!
.

27 Ekim 2010 Çarşamba

Dubai'den Gelen Kartpostalın Esintileri

DubaiDünya üzerinde hiç merak etmediğim bir yerdi Dubai, taaki yakın bir arkadaşım yazsonu oraya taşınıncaya dek ! Sevgili arkadaşımın kartpostalı az önce ulaştı. İlk çağrıştırdığı kartpostalın bir bilim-kurgu filmininin içindeymişim hissi oldu doğrusu...

Çölün ortasındaki bu vaha kentin 12 - 19 Aralık tarihlerinde yedincisi düzenlenecek olan uluslararası bir de film festivali var. Bakınız: Dubai International Film Festival. Artık film festivali üzerine haberleri arkadaşımdan bekliyorum...Dubai

22 Ekim 2010 Cuma

Boğaziçi Vapuru süzülürken... !

"Koyu Mavi" arkadaşımın doğumgünü bugün... "Koyu Mavi" arkadaşımın 2010 doğumgünü için serin sularda süzülen bir Boğaziçi Vapuru...Boğaziçi Vapuru
Elbette Ayrı Birey AY Hanım ve arkadaşları "Koyu Mavi", "Kaz Dağları Perisi" ve de "Yaratıcı Elişi Perisi" bu öğlen geleneksel "Cadılar" buluşmasındaydılar doğumgünü vesilesiyle "Koyu Mavi"'nin !!! Üstelik artık "Cadılar" sayı olarak da fazlalaştılar; yeni zarif üyemiz "Resmi Koleksiyon Perisi" aramıza hoşgeldi, sefalar getirdi...

20 Ekim 2010 Çarşamba

Arif Damar geçti bu Dünya'dan.

Arif Damar'ı kaybettiğimizin haberini geçiyor ajanslar... Kaç yaşındaydım anımsamıyorum O'nun hüzünlü şiirleriyle ilk tanıştığımda...

Umarım bir zeytin ağacı gibi denize yakın olur bilemediğimiz uzak ufuklarda da...


Arif Damar

HER GÜN YAŞAMAK

Işıklı günlerinde düşün,
memleketini, dostlarını, sevgilini,
onlarla kal, dinlen
bırak kendinden bir şeyler,
bir mağlup akşamın mahzunluğu
silinsin gözlerinden.

Bir kavga sonunu unut.
sen maceralar peşinde değil,
umutsuz bir yolculukta değilsin.

Yaşamak sadece sevmektir, inan bana.
Sevmeyenler dünyamızda yaşamıyor.
Yaşamak suda, toprakta, insanlarda görünerek;
bir zeytin ağacı gibi.
Bir zeytin ağacı gibi, ne güzel
denize yakın olacaksın,
uzayan dallarında, yapraklarında ışık
ta derinlerde köklerin.
Bir zeytin ağacı gibi, bin yıl severek
yaşamak her gün...

Arif Damar

13 Ekim 2010 Çarşamba

Ön-Türk Uygarlığı

ÖN-TÜRK TARİHİ - ÖN KAPAK2003 Yılında edindiğimiz Kazım Mirşan'ın saptamalarından yola çıkarak Haluk Tarcan'ın yazdığı "Ön-Türk Uygarlığı" kitabı ve bu kitaptan nümismatikle ilgili oldukça aykırı sayılabilecek bazı sayfalar konuğum oluyor bu kez. Kitap, Ön-Türk (Proto Türk) Uygarlığı ile ilgili çok ilginç bilgiler vermekte. Bu bilgilerin %10'u bile doğru olsa, Türk Tarihi hakkında bildiklerimizi kökünden değiştirecek bir çalışma. Meraklısı mutlaka edinmeli. Kazım Mirşan'ın ve Haluk Tarcan'ın kim olduklarını merak edenler, Internet üzerinden bilgi edinebilir...
Kitabın içinde, kaynak gösterilmek kaydıyla alıntılarda bir sorun çıkmayacağı anlamına gelebilecek bir açıklama mevcut.KİTAPTAN ALINTI YAPILMASIYLA İLGİLİ AÇIKLAMA Töre Yayın Grubu tarafından çıkartılmış; yeni baskıları var mı bilmiyorum.
Sayfalara tek tek tıkladığınızda yeni pencerede açılacaklardır. Tanıtım ve bilgi verme amacıyla AY'dan İzlenimler´in konuğu oldu kitabımız.
Bir telif sorunu çıkması durumunda, profilim üzerinden ulaşılabilecek iletişim bilgilerim kanalıyla haber verilmesi halinde, gereken yapılacaktır. Son olarak bu tür alıntılarda, resim-yazıların çevirilerini veremediğim için, blog'un Türkçe bilmeyen ve yabancı takipçilerinden özür dilerim.
A

HALUK TARCAN - ALINTI 01

B
HALUK TARCAN - ALINTI 02
C
HALUK TARCAN - ALINTI 03

D
HALUK TARCAN - ALINTI 04

E
HALUK TARCAN - ALINTI 05

F
HALUK TARCAN - ALINTI 06

G
HALUK TARCAN - ALINTI 07

Arka kapağı ayrıca okumanızı öneririm.
ÖN-TÜRK TARİHİ - ARKA KAPAK

11 Ekim 2010 Pazartesi

Hayat Bu Kez...

Marzipan / Badem Ezmesi
9 Ekim sabahı
Alman arkadaşımın bizlere getirdiği badem ezmeleri ile güne başlamak,
9 Ekim sabahı Ara CafeAra Cafe
Ardından, Ara Cafe'de lezzetli zeytinler eşliğinde güzel bir kahvaltı yapmak,
Tünel
Tünel'den Karaköy'e inmek,
Karaköy iskelesinde vapur beklerkenKöprü, vapurlar...Köprü, vapurlar...Başka bir vapur içinde olduğumuz vapuru izlerken
Karaköy İskele'sinde Kadıköy vapurunu beklemek, köprüyü ve diğer bekleyen vapurları seyretmek, içinde olduğumuz vapuru başka bir vapur takip ederken fotoğraf karesi yakalamak,
Baylan
Elbette Kadıköy'e varınca Baylan'da kısa bir mola vermek,
Balıkçılar
Kadıköy Çarşısı'nda balıkçıları seyretmek,
Kadıköy'de vapur beklerken
Beşiktaş'a bizi götürecek vapuru beklemek,
köstlich / lezzetli mezelerSüt dönüşünce peynire
Günü "köstlich/ lezzetli" mezeler ve enfes Türk peynirleriyle sona erdirmek,
Ortaköy Meydanı
10.10.10 sabahına erkenden Ortaköy'de başlamak,
Lavanta CafeLavanta CafeLezzetli Ege Kahvaltısı
Lavanta Cafe'de uzun bir Ege kahvaltısı yapmak,
Ortaköy'ün yaramaz kedisiOrtaköy'ün yaramaz kedisiOrtaköy'ün yaramaz kedisi
Ortaköy'ün yaramaz kedilerini fotoğraf karelerinde ölümsüzleştirmek,
Sade Türk Kahvesi
Keyifli ve uzun kahvaltıyı sade Türk kahvesiyle sonlandırmaktı.

9 - 10 Ekim haftasonumuz
ben, kızım ve Alman arkadaşım için tıpkı bir rüya gibi geçti...
Kısa ama dolu dolu, keyifli sohbetler eşliğinde
bir yakadan diğer yakaya, güzelim İstanbul'la bezendi...

8 Ekim 2010 Cuma

MFÖ'den dinliyouz: "Nerden başlasam, nasıl anlatsam ?"

Tavşan Adası - GümüşlükAlman arkadaşlarım Bodrum'dalar... Çektikleri Tavşan Adası fotoğrafı "Ay'dan İzlenimler"'in bugünkü konuğu... Bu gece Dersaadet'e geliyor arkadaşım. Haftasonu ben, kızım ve arkadaşım büyük olasılık "Mutluluk Kapısı"'nın iki yakasında fotoğraf karelerinde buluşmamızı donduruyor olacağız !

7 Ekim 2010 Perşembe

Turkuaz bir balon bıraktım gökyüzüne


7 Ekim Balonu - Kızımın doğumgünü bugün!

6 Ekim 2010 Çarşamba

H.T.M. - Ekim 1966'dan bir yazı...

KAPAK - HAYAT TARİH MECMUASI - EKİM 1966 - SAYI 9 Osmanlı'nın ilk sikkesini kimin bastırdığı hep tartışma konusu olmuştur nümismati aleminde. Günümüzde bile Osman Gazi'nin bastırdığı iddia edilen bu paranın kesinleşmiş bir durumu yoktur. Oysa çocuğumun tarih dersi kitabında "kesinleşmiştir" ifadesi var! Bu konuda çokça teori mevcut. 1980'de rahmetli İbrahim Artuk'un bu sikkeyi (aslında günümüzde 3 adet bulunduğu söylenir) Osman Gazi'nin (I.Osman) sikkesi ilan etmesi, bir süre sonraysa yanıldığını açıklaması, işleri daha da karıştırıyor. Genel olarak "Osmanlı'da paranın tarihi" içerikli diyebileceğimiz bu makale de, 1966'nın Ekim sayısında (No.:9), Hayat Tarih Mecmuası'nda Osman Gazi sikkesi ile başlayıp, son dönem Osmanlı'ya dönemin nümismatik bakış açısıyla uzanan, dört sayfalık bir yazı... Banknotlarda da, II.Mahmut için benzer bir hadise tartışılmakta... İlk Osmanlı banknotu II.Mahmut zamanında mı bastırıldı?
Kırkdört sene önce bu ay yayınlanmış, dört sayfalık, artık "dökümanter" sayılacak yazıyı paylaşma gereği duydum. Yazı-resimlere tıkladığınızda, yeni bir pencerede açılıp büyüyeceklerdir. Blog'un yabancı ve Türkçe bilmeyen izleyicileri için, bu yazıyı kolayca Türkçe'ye çevirme imkanım olmadığından ötürü özür dilerim. Bir telif sorunu oluşması durumunda, profilimden ulaşılabilecek iletişim adresime bildirilirse, gerekeni yaparım.
A
SAYFA 74 - HAYAT TARİH MECMUASI - EKİM 1966 - SAYI 9
B
SAYFA 75 - HAYAT TARİH MECMUASI - EKİM 1966 - SAYI 9
C
SAYFA 76 - HAYAT TARİH MECMUASI - EKİM 1966 - SAYI 9
D
SAYFA 77 - HAYAT TARİH MECMUASI - EKİM 1966 - SAYI 9