31 Temmuz 2015 Cuma

La peau douce

Fransız Yeni Dalga yönetmenlerinden François Truffaut'nun 1964 yapımı, siyah-beyaz La peau douce / The Soft Skin / Yumuşak Ten filmi, evli, bir kız çocuğu babası Pierre Lachenay (Jean Desailly bu rolde) adlı orta yaşlı ünlü bir yayımcının bir konferansa yetişmek üzere telaşlı bir şekilde yetiştiği uçakta görüp, sonrasında kaldığı otelde tanıştığı bir hostesle (güzeller güzeli Françoise Dorléac canlandırıyor hostesi) yaşadığı, tek gecelik ilişki gibi dururken bir tutkuya dönüşen aşkı anlatıyor. Karısından (Nelly Benedetti oynuyor bu rolü) gizli kapaklı ilişkisini sürdürmeye çalışan Pierre'in yapacağı seçim, karakterleri hayli trajik bir sona sürüklüyor. Unutmayın, sadakatsizliktir insanı yıldıran ve çileden çıkartan!

Françoise Dorléac'ın dans sahnesi dikkat çekici!

26 Temmuz 2015 Pazar

Krylya

Larisa Shepitko'nun 1966 yapımı siyah-beyaz Krylya / Wings / Kanatlar filmi, II. Dünya Savaşı'nda savaş pilotu olarak savaşmış, savaş sonrasında bir okulda müdire olarak görevlendirilmiş, eski parlak savaş günlerini özleyen, 40'lı yaşlarının başındaki Nadezhda Petrukhina (Mayya Bulgakova)'nın hayatına odaklanıyor. Hiç evlenmeyen Nadezhda'nın, hayatta en çok sevdikleri diye düşündüğümüz evlat edindiği, kendinden yaşlı bir erkekle apar topar evlenen kızı Tanya (Zhanna Bolotova) ve ilişkide olduğu müze küratörü Pavel Gavrilovich (Panteleymon Krymov bu rolde) ile olan sahnelerini izlerken dahi, o an orada değil de hep başka bir yerde, kendi geçmişinde olduğunu gözlemliyoruz. Nadezhda'nın gözlerindeki eski parlak savaş pilotu olduğu zamanlardaki özlemi fazlasıyla hissettiriyor yönetmen Larisa Shepitko.
Çok genç yaşta, film ekibinden 4 kişiyle birlikte 1979 yılında bir araba kazasında ölen Rus kadın yönetmen Larisa Shepitko, ünlü Rus yönetmen Elem Klimov'un eşi. Elem Klimov'un, Tarkovsky'nin çağdaşı olarak O'nun rakibesi de sayılmış karısı Larisa Shepitko'nun ölümünden sonra 1980'de çektiği Larisa adında oldukça duygu yüklü kısa bir filmi de var.

24 Temmuz 2015 Cuma

Roozi ke zan shodam

İranlı kadın yönetmen Marzieh Makhmalbaf'ın (bu filmde aslında Marzieh Meshkini olarak adı geçiyor ama ünlü İranlı yönetmen Muhsin Makhmalbaf'ın eşi olarak bu soyadıyla daha çok tanındığından Makhmalbaf soyadıyla yer veriyorum kendisine) 2000 yapımı Roozi ke zan shodam / The Day I Became a Woman / Kadın Olduğum Gün, farklı yaşlardaki 3 ayrı kadının öyküsünden oluşuyor. Ülkesi, dili, dini fark etmiyor, kadın olmak her daim zor!

18 Temmuz 2015 Cumartesi

Seishun zankoku monogatari

Japon Yeni Dalga akımının önde gelen yönetmenlerinden Nagisa Ôshima'nın 1960 yapımı Seishun zankoku monogatari / The Cruel Story of Youth / Gençliğin Acımasız Öyküsü, iki isyankar gencin Tokyo'nun arka sokaklarında geçen hoyrat ve sert öykülerine odaklanıyor.

15 Temmuz 2015 Çarşamba

Les noces rouges

Claude Chabrol'un 1995 yapımı La cérémonie / Seremoni filmindeki karakterler, Claude Chabrol'un 1973 yapımı Les noces rouges / Wedding in Blood / Kanlı Aşıklar filmini TV'de izliyorlardı. O zamanlar belleğime not ettiğim Les noces rouges / Wedding in Blood / Kanlı Aşıklar filmini nihayet gecikmeli olarak izleyebildim. Küçük bir Fransız kasabasının Belediye Başkanı yardımcısı Pierre (Michel Piccoli) ile Belediye Başkanı'nın karısı Lucienne(Stéphane Audran)'nin yasak aşklarını konu alan film giderek gerilim filmine dönüşerek beklenmedik bir şekilde sonuçlanıyor.

Crime Wave

Crime Wave / Cinayet Şebekesi
(1954 / André De Toth)

12 Temmuz 2015 Pazar

Ana y los lobos

Carlos Saura'nın 1973 yapımı Ana y los lobos / Anna and the Wolves / Ana ve Kurtlar filmi, Michael Haneke'nin Das Weisse Band - Eine Deutsche Kindergeschichte / The White Ribbon / Beyaz Bant ve Yorgos (Giorgos) Lanthimos'un Kynodontas (Κυνόδοντας)/ Dogtooth / Köpek Dişi filmlerinde olduğu üzere "faşizm aile içinde başlar" gerçekliğini izleyicisine kanıtlayan ve beklenmedik sonuyla izleyicisini ters köşeye düşüren bir film olarak belleğime yerleşiyor. Aşağıdaki siyah-beyaz toplu fotoğrafta yer alan filmin tüm karakterlerinin oyunculuğu ayrı ayrı çok başarılı.

11 Temmuz 2015 Cumartesi

Gelecek Uzun Sürer

Yönetmen Özcan Alper'in ilk uzun metrajlı filmi olan Sonbahar / Autumn filmini çok ama çok sevmiştim. Yönetmenin 2011 yapımı Gelecek Uzun Sürer / Future Lasts Forever filmini gecikmeli olarak yeni izleyebildim. Oldukça şiirsel bir film, söylemek istediklerini gayet sakin bir biçimde anlatıyor.

Filmin karakterlerinden Ahmet'in sinema tutkunu olması sebebiyle Stalker, À bout de souffle gibi filmler posterleriyle geçiş yaparken, Sydney Pollack'ın They Shoot Horses, Don't They? / Atları da Vururlar filmine de açılışından başlayarak doğrudan göndermeler yapılmış Gelecek Uzun Sürer'de.

10 Temmuz 2015 Cuma

Ömer Şerif geçti bu Dünya'dan.

Ömer Şerif'i kaybettiğimizin haberini geçiyor ajanslar...
Rahat uyusun sevgili Mösyö İbrahim / Dr. Jivago!...


8 Temmuz 2015 Çarşamba

Dolgaya schastlivaya zhizn

1960'ların Sovyetler Birliği'nde, Lene ve Victor'un karşılaştıkları tek gecenin öyküsü Dolgaya schastlivaya zhizn / Long Happy Life / Uzun Mutlu Bir Hayat... Rus şair Gennady Shpalikov'un kısa süren hayatında tek yönettiği film...

Dead End

Dead End / Çıkmaz Sokak
Bogart'ın 30'lu yıllardan olan bu filmi, 40'lı yıllarının habercisi gibi...

2 Temmuz 2015 Perşembe

Stille hjerte

Bille August'un 2014 yapımı Stille hjerte / Silent Heart / Sessiz Kalp filmi, üç kuşaktan aile bireylerini bir haftasonunda biraraya getiriyor. Hasta olan annenin verdiği zor karar ve bu karara saygı duyarak kabullenmeleri beklenen diğer aile bireylerinin tepkilerini izliyoruz. Hayli düşündürücü ve hüzünlü bir film.

1 Temmuz 2015 Çarşamba

Danny Collins

Danny Collins