31 Aralık 2014 Çarşamba

"Bir şekilde devam ediyor hayat!."

Bugünden yarına bitecek koskoca bir yıl...
Değişen nedir ?
Doris Day söylüyor; "Que sera sera"
~~~~~~~~~~~~



Farklı olacak. Hissedi(yorum).

Felix sit annus novus !




Bu gece,
eski yıl ve yeni yılın buluştuğu geceyarısında,
her bir ay için birer taneden 12 üzüm tanesi !
Bol şans getirmesi dileğiyle...

30 Aralık 2014 Salı

"Kardır yağan üstümüze geceden..."

İncecikten yağıyor olsa da, ağaçları yavaş yavaş beyazlara bürünüyor görmek ve yarından sonra geçmiş yıl olacak 2014'ü karla uğurlamak ne güzel ! Dediği gibi Ahmet Muhip Dıranas'ın; "Kardır yağan üstümüze geceden / Yağmurlu, karanlık bir düşünceden / Ormanın uğultusuyla birlikte / Ve dörtnala dümdüz bir mavilikte / Kar yağıyor üstümüze, inceden."

29 Aralık 2014 Pazartesi

2014 Yılının Son Haftasonu

Göz açıp kapayıncaya dek geçiyor yıllar. 2014 yılının son haftasonunda izlediğimiz filmler:
The Nanny / Dadı (1965)
And Then Came Lola / Ve Sonra Lola Geldi (2009)
Nome Próprio / Camila Jam (2007)

26 Aralık 2014 Cuma

Non sum qualis eram!


Herşey tapılası gülün açtığı
Ve doyumsuz bir koku yaydığı
Hızlı bir alevdir topu topu

Apollinaire, "Les Collines"

24 Aralık 2014 Çarşamba

All That Jazz

Robert Louis “Bob” Fosse'nin, Broadway'deki ünlü işkolik, çapkın koreograf ve yönetmen Joe Gideon üzerinden aslında kendi yaşamını hayli acımasız bir şekilde aktartığı 1979 yapımı All That Jazz filminini yeniden izledik. Elbette "Bye bye love" şarkısı muhteşem !

23 Aralık 2014 Salı

Joe Cocker geçti bu Dünya'dan.


Dün sonsuzluğa kavuşan, sesiyle pek çok filmin şarkılarında yer alan İngiliz rock/blues şarkıcısı Joe Cocker, Julie Taymor'ın 2007 yapımı Across the Universe filminde çılgın hippi olarak da karşısındaydı sinemaseverlerin.
Toprağı bol olsun.

22 Aralık 2014 Pazartesi

Den brysomme mannen

Yılın en uzun gecesine yakışan bir film oluyor Norveçli yönetmen Jens Lien'in 2006 yapımı Den brysomme mannen / The Bothersome Man / Uyumsuz (ya da Sorun Yaratan) Adam filmi. Her şeyin sistematik, robotik olduğu bir ortamda Andreas gibi sorgulayanlara her zaman gereksinim var. En uzun gecenin ertesi sabahında Den brysomme mannen filminin etkisinden olsa gerek Radiohead'in "Fitter Happier" şarkı sözleri uçuşuyor.




FITTER HAPPIER

more productive
comfortable
not drinking too much
regular exercise at the gym (3 days a week)
getting on better with your associate employee contemporaries
at ease
eating well (no more microwave dinners and saturated fats)
a patient better driver
a safer car (baby smiling in back seat)
sleeping well (no bad dreams)
no paranoia
careful to all animals (never washing spiders down the plughole)
keep in contact with old friends (enjoy a drink now and then)
will frequently check credit at (moral) bank (hole in wall)
favours for favours
fond but not in love
charity standing orders
on sundays ring road supermarket
(no killing moths or putting boiling water on the ants)
car wash (also on sundays)
no longer afraid of the dark
or midday shadows
nothing so ridiculously teenage and desperate
nothing so childish
at a better pace
slower and more calculated
no chance of escape
now self-employed
concerned (but powerless)
an empowered and informed member of society (pragmatism not idealism)
will not cry in public
less chance of illness
tires that grip in the wet (shot of baby strapped in back seat)
a good memory
still cries at a good film
still kisses with saliva
no longer empty and frantic
like a cat
tied to a stick
that's driven into
frozen winter shit (the ability to laugh at weakness)
calm
fitter, healthier and more productive
a pig
in a cage
on antibiotics

:)


18 Aralık 2014 Perşembe

Ce que j'ai fait, ce soir-là

Dün aforizmalar peşimdeydi, bugün Summer of Sam / Sam'in Yazı filminin içinden geçen şarkılardan biri olan Talking Heads'in "Psycho Killer" şarkısı...

17 Aralık 2014 Çarşamba

Peşimden Koşan,
Peşinde Koştuğum Aforizmalar

Tuhaf rüyalar gördüm. Bir dolu aforizma canlanmış, peşimden koşturuyordu sanki... Rüyalarımı önemserim ! Uyandım, James Joyce'un "Gözünü Kapat ve Gör : Aforizmalar" kitabını sipariş verdim. Özetlersem; "Ars longa, vita brevis, occasio praeceps, experimentum periculosum, iudicium difficile."

15 Aralık 2014 Pazartesi

Kış Uykusu

67. Cannes Film Festivali'nden Altın Palmiye ile dönen, Nuri Bilge Ceylan'ın Kış Uykusu / Winter Sleep sonsuz bir masal tadında. Başucu filmlerimden biri olarak yerleşirken kişisel müzeme, Schubert ancak bu kadar yakışabilirdi diye düşünüyorum bir filme !



Unutmadan son bir not; Monsieur Ibrahim et les fleurs du Coran / Mösyö İbrahim ve Kuran'ın Çiçekleri filmi geçiyor Kış Uykusu / Winter Sleep filminin içinden.

11 Aralık 2014 Perşembe

'Ay Tanrıçası' için



10 Aralık 2014 akşamında, kızımla en sevdiği Led Zeppelin şarkısını dinlerken/izlerken nedense Les Parapluies de Cherbourg / The Umbrellas of Cherbourg / Cherbourg (Şerburg) Şemsiyeleri filmini anımsadım aniden. Olmadık imgeler olmadık imgelere yol açar !

8 Aralık 2014 Pazartesi

John Lennon geçti bu Dünya'dan.




Daha önceki girdim için lütfen tıklayınız:
John Lennon

5 Aralık 2014 Cuma

Şarkı Söyleyen Kadınlar

Reha Erdem'in yazıp yönettiği 2013 yapımı Şarkı Söyleyen Kadınlar (tam adıyla Şarkı Söyleyen Kadınlar ya da Adem'in Yakarışı) / Singing Women filmini gecikmeli olarak nihayet izledim. Şu söyleşisinde, "A Ay’dan beri inanç meseleleriyle, inanan insanlar, inanmayan insanlar, birbirine inananlar, söylenene inananlar gibi, meselelerle ilgileniyorum." diye belirtmiş Reha Erdem ve eklemiş "Az eğildiğimiz konular olduğu için referans gibi geliyor. “İnanç” dendiği zaman mesela, inançlı olmak başka bir şey dindarlık başka bir şey. İnanç meselelerini bütün sanat, dünya tartışıyor ama din tartışılabilecek bir şey değil. Çünkü cevapları var, kitapları var, kriterleri var, kimsenin haddi değil, ama inanç meselesi daha başka bir şey. Filmde geçen seslerin hiç birisi dış ses değil. Aynen Hayat Var’daki mırıltı gibi bir ses ya da bu sözlerin anlamı Kosmos’un konuşmaları kadar anlamlı. Yani ne kadar anlamlı, ne kadar anlamsız ya da ne kadarı tekerleme, ne kadar sözün söyleniş şekli ya da anlamı var bunlar algıya açık."
Bütün Reha Erdem filmlerinden izler taşıyor Şarkı Söyleyen Kadınlar / Singing Women. Ancak, sanki en çok, Kosmos filmindeki meczup (Kosmos), bu filmin Esma'sı olarak, Hayat Var filminin Hayat'ı da Meryem olarak karşımızda.
Beni alıp başka dünyalara taşıyan bir film oluyor Şarkı Söyleyen Kadınlar / Singing Women. Bir kez daha anladım ki, kadınlar şarkı söyledikçe, mırıldandıkça sorunlar azalacak, hatta yok olacak !



Her bir Reha Erdem filminde olduğu gibi, müzikler yine çok özenli. Şarkı Söyleyen Kadınlar / Singing Women filminin orjinal müzikleri Estonyalı müzisyen Arvo Pärt'a ait. Klasik müzikseverler bilir, Arvo Pärt’in “Adem’in Yakarışı / Adam's Lament” adlı eserinin (Arvo Pärt tarafından, İstanbul’un 2010, Tallinn’in de 2011 Avrupa Kültür Başkenti olması vesilesiyle Türkiye ve Estonya’nın ortak bir projesi olarak bestelenmiştir “Adem’in Yakarışı / Adam's Lament”.) dünya prömiyeri, 38. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali kapsamında 2010 yılında İstanbul Aya İrini'de gerçekleştirilmişti. Arvo Pärt, Reha Erdem'in 2006 yapımı Beş Vakit / Times and Winds filminin müzikleri ile Ekim ayında Antalya Film Festivali'nde gösterilen Ekim'de Hiçbir Kere adlı kısa filminin de müziklerini bestelemiştir.
``AY'dan İzlenimler´´'den geçen diğer Reha Erdem filmleri için başlıklara tıklayabilirsiniz:
Kosmos
"Hayat Var " - Hayat Zor !"
A AY...
A AY... (Yeniden)
La Luna putrefatta !
"Dalgaları Aşmak"
Jîn

3 Aralık 2014 Çarşamba

No smoke without fire / Duffy

Lynn Barber'ın anılarından Nick Hornby'nin senaryolaştırdığı ve Lone Scherfig'in yönettiği 2009 yapımı An Education / Hayat Dersi ('Aşk Dersi' diye ülkemizde tanınıyor film ama 'Hayat Dersi' olarak adlandırmayı daha uygun buluyorum.) filmi müzikleriyle dikkat çekiyor.

No Smoke Without Fire

If I'd known you were cheating me,
I would have saved myself and set you free.
If I learned you weren't the loving kind,
I would have saved some peace of mind.

My friends told me you would break my heart,
And never last, we would surely part.

There's no smoke without fire,
Baby, baby you're a liar.

People talk in this little town,
Rumours keep spreading all around.
And now word has it you've been foolin' me,
I'm so blind that I cannot see.

My friends told me never to believe in you,
You never loved me you were never true.

There's no smoke without fire,
Baby, baby you're a liar.

No there's no smoke without fire.
Baby, baby you're a liar.
You're a liar
You're a liar
You're a liar
Baby you're a liar.

There's no light without a flame,
There's no use in having you to blame.

No
There's no smoke without fire.
Baby, baby you're a liar.
You're a liar

2 Aralık 2014 Salı

Rikos ja rangaistus

Fin yönetmen Aki Kaurismäki'nin 1983 yapımı, ilk uzun metrajlı filmi Rikos ja rangaistus / Crime and Punishment / Suç ve Ceza, Dostoyevski'nin başyapıtlarından ünlü Suç ve Ceza romanının, filmin çekildiği yıllardaki Helsinki'sinde geçen bir uyarlamasıdır. Filmden daha çok Aki Kaurismäki'nin bu filmde seçtiği açılış müziğine değineceğim. Schubert'in ünlü Schwanengesang / Swan Song / Kuğu Şarkısı adlı şarkı albümünde yer alan Ständchen / Serenade parçasını Fin müzisyen Harri Marstio, filmin açılışındaki mezbaha sahnelerinde tıpkı Tom Waits stilinde İngilizce sözlerle seslendirir ve bence Aki Kaurismäki'nin bu kült Dostoyevski uyarlamasında sinemaseverlerin belleklerine bu ünlü serenatı kült bir şarkı olarak yerleştirir. Şarkının sözlerini işittikçe ne halt etmeye bu mezbahada yer alıyor ana karakter Rahikainen demeden duramıyorsunuz!




Aki Kaurismäki ve ağabeyi Mika Kaurismäki filmleriyle zaman zaman günceme konuk olmuşlardı. Diğer izlenimler için lütfen başlıklara tıklayın:
Hamlet liikemaailmassa
Pidä huivista kiinni, Tatjana
Leningrad Cowboys
Mies vailla menneisyyttä
Tulitikkutehtaan tyttö
Bir Kez daha Zombie ja kummitusjuna
La Vie de Bohème
Calamari Union
I Hired a Contract Killer

1 Aralık 2014 Pazartesi

Falsche Bewegung

Tesadüf bu ya, Nastassja Kinski, 5. Malatya Film Festival kapsamında 27 Kasım’da onur ödülünü alırken, gerçek adı olan Nastassja Nakszynski adıyla hiç konuşmadan sadece bakışlarıyla rol aldığı, sinema kariyerinde ilk filmi olan Wim Wenders’in 1975 yapımı Falsche Bewegung / Wrong Move / Yanlış Davranış filmini izlemekteydim.
Wim Wenders’in “Yol Filmleri” üçlemesinin ikinci filmi olan Falsche Bewegung / Wrong Move / Yanlış Davranış filmi, Goethe'nin Wilhelm Meister'in Çıraklık Yılları adlı eserinin Peter Handke tarafından yapılmış serbest bir uyarlaması. Hemen belirteyim, üçlemenin ilk filmi 1974 yapımı Alice in den Städten / Alice in the Cities / Alice Kentlerde, üçüncü film ise 1976 yapımı Im Lauf der Zeit / King of The Road / Zamanın Akışında filmidir.
Favorim olan Alice in den Städten / Alice in the Cities / Alice Kentlerde filminde kendisini hiç bir yere ait hissetmeyen Phil karakteri vardı, ikinci filmde ise Wilhelm karakteri var ve her iki filmde de, aynı oyuncu yani Rüdiger Vogler canlandırıyor ana karakterleri. Yazar olmak isteyen Wilhelm’in yaşadığı kasabadan trenle yola çıkarak Bonn’a trenle gidişini izlerken, tren yolculuğunda tanıştığı bir müzisyen, bir hokkabaz, bir şair ve bir aktrisle olan iletişimini, arka planda da Almanya’nın sıkıntılarını, yalnızlığını izleriz.
Ağırlıklı tren yolculuklarında geçiyor Falsche Bewegung / Wrong Move / Yanlış Davranış... Trenlere en az Wim Wenders kadar takıntılı olduğumu belirterek en hoş tren sahnelerinden biriyle sonlandırıyorum bugünkü günce notlarımı. Tren kompartmanından gülümseyen Hanna Schygulla ve yanılmıyorsam Wim Wenders'la beraber çalıştığı tek film Falsche Bewegung / Wrong Move / Yanlış Davranış.