Kızımın ilk kez İstanbul'dan uzaklara uçuşu ve yabancı bir ülkeyi görüşü...
Sene 2001 olmalı.
Kızım henüz küçük...
Anılarında çok fazla izlenim kalacak mı bu geziden bilemiyordum. Alman arkadaşlarımızın kocaman bahçe içindeki evlerinde konuğuz. İlk kez frenk üzümünü görüyor kızım, üstelik bahçeden kendi topluyor. Onun için planlanmış bu gezide bazı hayvanların serbestçe dolaşabildiği hayvanat bahçelerini, parkları, bahçeleri dolaşıyoruz. Hatta Billund'a Legoland'a bile gidiyoruz. Birlikte son akşam yemeğimizde Alman arkadaşlarım kızımdan izlenimlerini öğrenmek istiyorlar. "İlk kez ülkenden uzaktasın, yabancı bir yerdesin, ne gördün, hangi farklılıkları gözlemledin, aklında en çok ne kaldı ?" diye soruyorlar... Muzip muzip bakıyor kızım ve ilk yanıtı "Almanlar Türkçe bilmiyor !" oluyor. Biraz düşünüyor sonra ve bir de "burada herkesin hayvanı var !" diyor... Hayvandan kasıt trende, aşağı yukarı tüm komşu evlerin bahçesinde gördüğü kedi ve köpekler... Şimdi düşünüyordum da biraz esprili ama oldukça isabetli iki yanıt bunlar... Şimdilerde sevgili(m) kocam ve kızım evimizde bir kedimiz olmalı diyor... Bire karşı iki yenik durumdaymışım.
Ay kedileri sever ! (Elbette ama uzaktan !)