19 Aralık 2011 Pazartesi

NEPAL GECESİ

Nepal Gecesi

"Durmaya vaktimiz yok. Hepinizi çağırıyorum
Ancak bugün varız bunu bilesiniz
Yüreklerimiz yarılmadan, burkulmamışken daha
Hepinize gelin diyorum. Hepinizi çağırıyorum."
Taaaaaa Nepal'e gidip, Himalayalar'ı görüp gelen, ışıltılarla bezeli, sevgili "Kaz Dağları Perisi", Rabindranath Tagore’nin yukarıdaki dizeleriyle davet etti bizleri evindeki “Nepal Gecesi”’ne. En güzel “Eski yıl uğurlama / Yeni yıl karşılama” buluşmalarından biri olarak kişisel müzelerimize kaydedilen 17 Aralık 2011 Cumartesi akşamında, üç kuşaktan (çok genç, genç ve büyümekte olan gençler!) davetli tüm konuklar biliyoruz artık; Nepal nerededir, ‘Namaste !’ (içimdeki Tanrı içindeki Tanrı’yı selamlar) ne demektir, ‘Om’ (evrenin doğuşundaki ilk ses) ne kadar derin anlamlar içermektedir, Nepal’de ne yenir, ne içilir, yemekler nasıl hazırlanır, dal (mercimek) ve bat (pirinç) ne demektir, samosa (sebzeli börek) nasıl bir lezzettir, Nepal’in Yak (Tibet öküzü) peyniri nasıl bir tattır, Masala çayıyla nasıl kafa bulunur, aşramlarda Nepalli gurulardan neler öğrenilir, güne erken başlanır, gün erken bitirilir ama hayat hep sakindir, guruların deyimiyle “Kirlilik zihindedir, burası yani aşram çok temiz ! / Dirt is in your mind, the place is very clean !” sözüyle akan sular nasıl durur, temiz olmadığını düşündüğünüz yerlerde bile yaşanabilir, hijyenik olmayan yemek bile yenebilir ve süt içilebilir, asla hasta olunmaz, enfeksiyon kapılmaz, hayat her daim bir karmaşa da olsa zamanın daha yavaş aktığı yerler sonsuz mutluluk köşeleridir. Gidip görmek ya da dinlemek gerekir !

Işık (Güneş) Doğu’dan yükselir !