Krzysztof Kieślowski'nin Dekalog/The Decalogue serisi isminden anlaşılacağı üzere 10 filmlik bir seri. Tanrı'nın Hazreti Musa'ya dolayısıyla Yahudiler'e Sina Dağı'nda gönderdiğine inanılan On Emir taş tabletlere yazılıdır ve Hristiyanlık'ın da yaşam kuralları haline dönüşmüştür. İlk üç emir, Tanrı ile insan arasındaki ilişkiyle ilintilidir. Diğer yedi emir ise ahlâkî sorunlara yöneliktir ve bireyin ahlâkî sınırlarını belirlemektedir.
Krzysztof Kieślowski 1980'lerin ortasından itibaren Dekalog serisini çekmeyi düşünmüş ve bu sıralarda hukukçu Krzysztof Piesiewicz ile tanışmış. Tanışmalarının ardından Kiéslowski ve Piesiewicz birlikte senaryo yazmaya başlamışlar. Dekaloglar da ikisinin ortaklığının ürünüdür.
Dekalog serisinde her film birbirinden farklı öyküleri anlatıyor. Filmler yaklaşık birer saatlik ve her filmin karakterleri farklı. Ama her filmde varolan ve aynı oyuncu tarafından oynanan bir karakter var karşımıza çıkan. Belki de bir çeşit gözlemci bu karakter.
On filmde de öyküler aynı mekânda geçiyor; doğu bloku ülkesi Polonya'da toplu konutlarda. Filmlerde verilmek istenenler bu büyük apartman bloklarındaki küçük evlerden aktarılmaktadır. Her öykü, On Emir'le ilgilidir ve sanki On Emir'in çağdaş zamanlardaki sorgulaması gibidir.
Dekalog Bir benim on film içerisinde en sevdiğim filmdir. Nedense izlediğimde Kieślowski vurucu bir başlangıç yapmış diye düşünmüştüm On Emir'e.
Dekalog Bir, "Ben senin Tanrı'nım, benden başka Tanrı yoktur." diyen birinci emirle ilgilidir. Peki Tanrı kimdir ? Tanrı, Dekalog Bir'deki ana karakterlerden biri olan üniversite profesörü babanın sürekli hesaplamalar gerçekleştirdiği bilgisayar mıdır ? Yoksa Tanrı, bilimsel hesaplamaların, açıklamaların yetersiz kaldığı anlarda inanılması gereken bir varlık mıdır ?