Bugün, küçük kızım için önemli günlerden biri olarak anılarımıza, kişisel müzelerimize kaydoluyor.
31 Temmuz 2009 Cuma
28 Temmuz 2009 Salı
Deniz Yıldızı
Fransız "Yeni Dalga" akımının temsilcilerinden ve Cahiers du cinéma dergisi eski editörlerinden Éric Rohmer'in filmleri ile "Koyu Mavi" arkadaşım sayesinde tanıştım. Geçtiğimiz haftasonundan beri sırasıyla Le Rayon Vert / The Green Ray / Yeşil Işın ile Contes des quatre saisons serisinden Conte de printemps / A Tale of Springtime / İlkbahar Öyküsü ve Conte d'hiver / A Tale of Winter / Kış Öyküsü filmlerini izledim. Şimdi Yaz Öyküsü'nü izlemekteyim. Sonra sırada Conte d'automne / Autumn Tale / Güz Öyküsü filmi var. Éric Rohmer ile ilgili izlenimleri "Contes des quatre saisons / Dört Mevsim Öyküleri" bitince aktarmayı düşünüyorum.
27 Temmuz 2009 Pazartesi
Balık, Kedi ve Ortaköy
24 Temmuz 2009 Cuma
Göremediklerine de inananlardan mısınız?
Filmin başrolünü Alman punk rock Die Toten Hosen / Ölü Pantolonlar grubunun solisti Campino üstleniyor. Dünyaca ünlü bir fotoğrafçı Finn'i canlandırıyor Campino. Finn sürekli müzik dinlediği için kulağından hiç çıkarmadığı kulaklığı ile adeta bütünleşmiş durumda. Bir geceyarısı arabasıyla evine dönerken çarpmak üzere olduğu aracın penceresinde ölümle (yani Dennis Hopper) yüzyüze geliyor. Hiçbir şey olmamış gibi arabasından çıkıp o andan itibaren süregelmiş hayatından farklı bir hayata doğru yürüyor ve geçmişiyle ilgili herşeyi Düsseldorf’ta bırakarak Palermo’ya geliyor.
1999 yılının Haziran ayında ciddi bir araba kazası geçirdiğim ve de kaza sonrasında hayatla ilgili tüm düşüncelerim değiştiği için Wim Wenders'in neden ölümü sorgulattığını algılayabiliyorum. Ama Finn'in hayatının anlamsızlığı karşısında yerine koyduğu ile çok da inandırıcı olmadığını söyleyebilirim. Hayatın (gündelik koşuşturmacalar, sürekli bir şeyleri yetiştirmeye çalışmak, kendine bir türlü zaman ayıramamak, özel ya da genel tüm ilişkiler vb.) anlamsızlığı zaten hep başa bela değil midir? Anlamsızlığın yerine farklı bir şeyler koyamadığın sürece kafa karışıklığı her daim seninle olmaya devam ediyor sonuç olarak.
Benim için filmden geriye sadece hoş müzikleri kalıyor...
23 Temmuz 2009 Perşembe
Kendinize ne kadar yabancısınız?
Filmden geriye kalanlar: Herşey zamanında ve yerinde güzel! Olması gereken zamanda sevdiğini söyleyebilmek çok önemli! Her zaman ikinci şansınız olmayabilir, velev ki oldu (?) işe yaramayabilir!
22 Temmuz 2009 Çarşamba
Aksak gidiyor zaman
21 Temmuz 2009 Salı
Tutulursan!? Yengeç Burcunda Güneş Tutulması
Bu geceyarısından sonra Türkiye saati ile 03:53'te Hindistan'ın batısında bulunan Gucarat eyaletinde (orasının yerel saatiyle 06.23'de) güneşin doğuşundan bir süre sonra yeniden akşam olacak. Daha sonra karanlık (gölge) 15 bin kilometre uzunluğunda, 200 kilometre eninde bir koridor halinde Hindistan, Nepal, Butan, Bangladeş, Myanmar, Çin ve Japon Ryukyu adalarına kadar yayılacak ve 07:18′de Dünya’mızı terk edecek. Tutulmanın hiç bir evresi Türkiye’den izlenemeyecek. Daha ayrıntlı bilgi için Kandilli Rasathanesi linkine bakabilirsiniz.
20 Temmuz 2009 Pazartesi
20 Temmuz 2009
Sırasıyla sevgili(m) kocam, ay ve güzelim Kıbrıs; 41, 40 ve 35. yıldönümleri kutlu olsun...
19 Temmuz 2009 Pazar
18 Temmuz 2009 Cumartesi
Çıktı sonunda.
Heyecanla beklenen (Bkz.: http://www.ozgurlukicin.com forumları ve diğer ilgili forumlar)
Pardus 2009 sürümü nihayet dün akşam kullanıcılara sunuldu. Aşağıdaki FTP dizininde Türkçe için Pardus_2009.iso, uluslararası dil destekli sürüm içinse (bunda bu kez Türkçe yok) Pardus_2009_International.iso seçilerek alınır. Kalıp (ISO) dosyası Disk At Once (DAO / Bir seferde diske yazım) modunda ve olabilen en düşük hızda kaliteli bir CD'ye K3B, Nero vb. bir programla yazılır ve hard/sabit diskinize kuruluma geçilir...Çift veya daha çok sistem kullanacaksanız, grubu(açılış yöneticisi/açılışta işletim sistemi seçimi) master/başat diskin olduğu kısma kurmayı unutmayın. Pardus'u ise kurulum sırasında önceden belirleyeceğiniz bir boş alana... Bu konuda kafanıza takılabilecek her türlü sorunun yanıtları için http://www.ozgurlukicin.com'dan ve diğer Pardus forumlarından yararlanabilirsiniz.
Daha önceden 2009 RC/RC2 sürümü yüklemiş olanlar ise doğrudan güncelleme yapabilir.
Bildiğim kadarıyla 2008.2 sürümünden henüz 2009'a geçiş yok. Belki geliştiriciler bir betik
ile bunu sağlarlar yakında. Ancak, önerilen temiz 2009 kurulumu...
Bilgisayarımda şu an Pardus 2008.2 (2008-2008.1 Kernel'leri dahil), Pardus 2009 (RC1/RC2 dahil)
işletim sistemleri ve adı lazım olmayan, malum Bill Amca'nın işletilememe sistemi yüklü.
Şimdilik, Çalışan/Live CD sürüm henüz yok ortalarda.
ftp://ftp.pardus.org.tr/pub/pardus/kurulan/2009/
http://ftp.pardus.org.tr/pub/pardus/kurulan/2009/Pardus_2009.iso
ftp://ftp.pardus.org.tr/pub/pardus/kurulan/2009/Pardus_2009_International.iso
GNU/LINUX dünyasına ve ülkemize hayırlı olsun Pardus 2009.
13 Temmuz 2009 Pazartesi
Seçtiğim Filmler
11 Temmuz 2009 Cumartesi
Pardus 2009 RC2 Yayınlandı!
Pardus 2009 RC2 sürümüyle beraber en son KDE kararlı sürümü 4.2.4, Pardus özelleştirmeleri ve ilk RC sürümüne kıyasla pek çok iyileştirme ve hata düzeltmesiyle birlikte geliyor. Yeni sürüm, aynı zamanda bir takım önemli güncellemeleri de içeriyor: KDE masaüstü ortamı 4.2.4, Linux çekirdeği 2.6.30.1, OpenOffice.org ofis araçları 3.1.0.6, Mozilla Firefox Internet tarayıcı 3.5, Gimp 2.6.6, Xorg 1.6.2, Python 2.6.2 ve daha pek çok yenilik Pardus 2009 RC2 sürümünde kullanıcılarımızla buluşuyor.
Pardus 2009 RC2 sürümü görsel yenilikleriyle de dikkatleri çekiyor. Ön tanımlı programların açılış ekranları, bootsplash, KDM ve KDE Splash temaları Pardus 2009 sürümüne özel tasarımlarıyla bu sürümde yerini aldı. Pardus projesi, 2009 RC2 sürümüyle birlikte özgür yazılım dünyasına yeni simge seti Milky'i de sunuyor.
Pardus 2009 RC2, farklı işletim sistemleri altında bulunan ayarlarınızın göçünü sağlayan Göç Aracı'nı ve Kaptan'da Smolt desteğini beraberinde getiriyor. Smolt desteği sayesinde isteyen kullanıcılar kişisel hiçbir bilgilerini paylaşmadan bilgisayarlarının donanım profillerini projeyle paylaşabilecekler. Proje bu bilgi havuzu sayesinde gelecekte donanım destek süreçlerini geliştirmeyi amaçlıyor.
Bu sürümün, kararlı sürümden önceki son test sürümü olduğunu unutmayınız. Bu yüzden testlerinizde karşılaştığınız hataları ve iyileştirme isteklerinizi, her zamanki gibi hata takip sistemimize bekliyoruz."
Yukarıdaki yazı/duyuru "http://www.pardus.org.tr/" ve "http://www.ozgurlukicin.com/" sitelerinden alıntılanmıştır.
10 Temmuz 2009 Cuma
9 Temmuz 2009 Perşembe
Geiranger
8 Temmuz 2009 Çarşamba
7 Temmuz 2009 Salı
Yusuf'un "Sonbahar"ı
Filmde açlık grevi sonrasında revire kontrole gelen Yusuf ile tanışıyoruz. 90’lı yıllarda öğrenci olaylarına katılan Yusuf 19 Aralık 2000 tarihindeki "Hayata Dönüş Operasyonu" sonrasında F tipi cezaevine nakledilmiş bir siyasi suçludur ama ne sebeple cezaevine girdiğini öğrenmeyiz filmde. Ciğerleri artık iflas noktasına gelmiş olan Yusuf fazla ömrü kalmadığı için serbest bırakılır ve memleketi Hopa'ya yaşlı annesinin yanına döner 10 yılın ardından. Yusuf'un (dolayısıyla izleyicinin de) ilk kez revirdeyken gördüğü karga/lar bir türlü peşini bırakmayacaktır. İlk o zaman anlarız Yusuf özgürlüğüne kavuşmasına kavuşacak, cezaevinden çıkıp annesinin yanına gidecektir ama aslında bu buluşma Yusuf'un "Sonbahar"ı olacaktır. Yusuf'un son zamanlarını geçireceği evinde mevsim değişikliklerini pencereden izlerken, Yusuf'un da isyanlarını, geçmişiyle hesaplaşmalarını gözlemleriz. Hayattan düşen pay bu olmuştur Yusuf'a, yüzünü görmediğimiz arkadaşı Cihan günbatımında böyle söylemiştir ve gerekirse yine yaşayabileceklerdir aynısını inadına! Yusuf'un sessiz haykırışlarına, isyanlarına ortak oluruz köylülerle olan konuşmalarında, arkadaşı Mikail ile olan diyaloglarında ve küçük kızına bakabilmek için Sarp kapısından sınırı geçerek fahişelik yapmaya gelen Gürcü kızı Eka ile olan duygusal yakınlaşmalarında. Ölümü beklemekte olduğunu ya da ölümün O'nu beklemekte olduğunu kimselere söyleyemez Yusuf, sadece hissettirir izleyiciye keskin bir hüzünle.Ve... Sonra... Mevsim "Sonbahar"dan kışa doğru değişirken Yusuf'un bütün isyanını Karadeniz'in hırçın dalgalarında izleriz sanki...
Annesinin isteği üzerine tulumunu üflerken Yusuf, kırmızı (kızıl mı demek daha uygun acaba? /// bu arada kırmızı renk ile başka göndermeler de söz konusu filmde; Yusuf kırmızı minibüse biner köyden kasabaya inişlerde ve dönüşlerde, arkadaşı Mikhail'in kamyoneti kırmızıdır, iskelede son görüşmelerinde kırmızı bir trençkot giymektedir Eka) bayrağa (?) ya da kumaşa sarılı olarak köylülerin omuzunda aşağıda bir tabutun geçişini izleriz pencereden. O pencere ki tüm hayatı özetleyen noktadır aslında filmde, annenin oğlunu beklemesini, mevsim dönüşlerini, Yusuf'un yaprakların düşüşünü izlemesini, ağaçların çıplaklığa bürünmesini, tüm hayatsal döngüleri...."Her daim düşleri peşinde koşan sabırsızlık zamanının güzel çocuklarına..." mesajı beliriyor ekranda. Film sonlanmıyor içimde.
Filmde hoş ayrıntılar var; Yusuf'un odasında duvarda Doctor Zhivago / Doktor Jivago filminden bir fotoğraf karesinin asılı olması, Yusuf ve Eka'nın birbirlerinden habersiz olarak TRT2'de oynayan Vanya Dayı'yı seyretmeleri gibi...
6 Temmuz 2009 Pazartesi
Yaşar Erdinç'ten 36/42 Para Harekatı
NOT: Sevgili(m) kocam halen "Kumsalda" halet-i ruhiyesinde (modunda "?") olduğumu düşünüyor sanırım...
Oysa ben "When I'm Sixty-Four" modundayım...
3 Temmuz 2009 Cuma
"Faubourg St. Denis"
Dün akşam 21 yönetmenden kısa kısa 18 aşk filmini içeren 2006 yapımı Paris, Je T'aime / Paris, Seni Seviyorum filmini izledik.
18 film içerisinde, Alman yönetmen Tom Tykwer'in yönettiği Faubourg Saint-Denis isimli kısa filmde birdenbire "Star Çankırı Çay Salonu"nu görmek çok hoştu.
Filmde,
Francine (Nathalie Portman) Thomas(Melchior Beslon)'a şöyle der:
"Dinle! Zaman değişime uğradı.
Bizim bağlantımız mevsimler gibi.
İlkbaharımız harikaydı, ama yaz bitti. Sonbaharı da kaçırdık ve şimdi herşey soğuk.
Herşey çok soğuk, herşey donmaya başladı.
Aşkımız uykuya daldı ve kar bize sürpriz yaptı. Aşkımız karların içinde uyuya kaldı. Şimdi ölüm yaklaşıyor."
"Who am I?"
Elbette Matrix Trilogy'i (Matrix Üçleme) seyredip Animatrix'i yeniden izlememek olmazdı. Animatrix içinde yer alan kısa filmlerin dizelgesini yazmadan geçemeyeceğim.
Animatrix
Final Flight of the Osiris (Osiris'in Son Uçuşu) / Yazan: Wachowski Kardeşler Yöneten: Andy Jones
The Second Renaissance, Bölüm I ve II (İkinci Rönesans) / Yazan: Wachowski Kardeşler Yöneten: Mahiro Maeda
Kid's Story (Çocuğun Öyküsü)/ Yazan: Wachowski Kardeşler Yöneten: Shinichiro Watanabe
Program (Program)/ Yazan ve Yöneten: Yoshiaki Kawajiri
World Record (Dünya Rekoru) / Yazan: Yoshiaki Kawajiri Yöneten: Takeshi Koike
Beyond (Ötesi)/ Yazan ve Yöneten: Koji Morimoto
A Detective Story (Bir Dedektif Hikayesi) Yazan ve Yöneten: Shinichiro Watanabe
Matriculated (Üyelik Kaydı Tamamlandı) / Yazan ve Yöneten: Peter Chung
2 Temmuz 2009 Perşembe
"2 Temmuz 1993"
...
16 yıl önce bugün Ortaçağ karanlığı yaşandı !
Unutmayın, unutturmayın !
Yine Gönlüm Hoş Değil
Bugün dost yaralanmış
Yine gönlüm hoş değil
Her yanı parelenmiş
Yine gönlüm hoş değil
Dost hasreti zor imiş
Her dem ah-u zar imiş
Dert adamı yer imiş
Yine gönlüm hoş değil
Akarsuyum yansam da
Kül olup savrulsam da
Bazı bazı gülsem de
Yine gönlüm hoş değil
Muhlis Akarsu