20 Şubat 2014 Perşembe

Polisse

Fransız oyuncu, senarist ve yönetmen Maïwenn’in yazıp yönettiği ve fotoğrafçı olarak rol de aldığı, 2011 yapımı son filmi Polisse / Poliss / Polis, izlemesi ve hazmetmesi hiç kolay bir film değil. Maïwenn bir röportajında kendi rolünün tamamen kurgu olduğunu belirterek filmindeki asıl amacının polislerin üzerinde çalıştığı, peşine düştüğü olayları, suçları izlemek değil bu olaylara polislerin nasıl tepki verdiğini aktarmak olduğunu belirtmiş. İzlediği bir belgeselin ardından Paris Polis Merkezi’ndeki Çocuk Koruma Birimi’nde çalışan polislerle biraraya gelen ve bir süre onların yaşadıklarını gözlemleyen Maïwenn daha sonra filminin senaryosunu oluşturmaya başlamış.
Filminde bir proje için bir süreliğine Çocuk Koruma Birimi’ne gelen Melissa karakterini oynuyor Maïwenn. Elinde fotoğraf makinasıyla polisleri fotoğraflarken tüm olayları Maïwenn’in gözünden izliyoruz ve belgesel tadındaki bu filmde iki saatin nasıl çabucak geçtiğinin farkında bile olamıyoruz. Film küçük bir kız çocuğunun babasının cinsel tacizini polislere anlattığı vurucu sahneyle başlıyor. Polis işin aslını öğrenebilmek için kontrollü bir biçimde detaylı sorular soruyor çocuğu korkutmadan, mümkün olduğunca incitmeden. Bu noktadan sonra filmde nelerle karşılaşacağımızı az çok tahmin ederken, bir yandan da birimdeki polislerin psikolojileri, özel hayatlarındaki iniş çıkışları, birbirleriyle olan ilişkilerini, birebir çözmeye çalıştıkları olayların yaşattığı travmaları izliyoruz. Çocukların/gençlerin karşı karşıya kaldığı cinsel sömürü, şiddet, pedofili olayları, göçmen çocukların sorunları, fuhuşa zorlama, çocuk anneler, tecavüz olayları film boyunca akıp giderken, her biri rolünü çok iyi oynayan oyuncuların (Fransız rap yıldızı Joey Starr da var filmde) canlandırdığı polislerin bu olaylara yaklaşımları, duygusal tepkileri ve çözmeye çalıştıkları olayların kendilerinde bıraktığı izlerle özel hayatlarında baş etmeleri çok etkili bir biçimde yansıtılmış.
Polisse / Poliss / Polis filmini, doğal akışında devam edip biterken, son karelerindeki sürpriz bir gelişmeyle “Ters Köşeye Düşüren Filmler” kategorime ve de hem bir sorgulamada geçen “Trendeki Yabancı” film adıyla hem de polislerin aralarında oynadıkları sessiz sinema oyununda geçen filmler nedeniyle “İçinden Filmler Geçen Filmler” kategorime yerleştirdiğimi belirterek sonlandırıyorum bugünkü günce notumu. Dün gece geç saatlerde filmi izleyip, üstüne kendi ülkemizde karşılaşılan çocuk istismarı olaylarını düşününce giderek kalbimin sıkıştığını hissederek rahatsız bir şekilde uykuya bırakmaya çalıştım kendimi. Kötü bir Dünya'da yaşıyoruz ve giderek daha da karanlığa doğru yol alıyoruz, en çok korumamız gereken çocuklarımız ve onlar sahip olduğumuz tek geleceğimiz. Aklımızdan hiç çıkarmamamız gereken tek gerçek bu!