8 Nisan 2009 Çarşamba

"Nazım Hikmet der ki "en güzel günlerimiz henüz yaşamadıklarımız"

Nadia ve RoccoLuchino Visconti'nin 1960 yapımı Rocco e i suoi fratelli / Rocco and His Brothers / Rocco ve Kardeşleri filmi köyünü bırakıp daha iyi bir hayat için büyük kente göçen Parondi Ailesinin başına gelenleri anlatıyor. Luchino Visconti ailenin 5 erkek çocuğu (Vincenzo, Simone, Rocco, Ciro ve Luca) üzerinden bölümleyerek anlatmış öyküyü. Oldukça gerçekçi, bir o kadar da tarafsız siyah-beyaz bir köyden kente göç öyküsü izliyoruz yaklaşık üç saat boyunca.

Ailenin babasının ölümüyle birlikte büyük kent sevdasıyla yanıp tutuşan anne Rosario Parondi 4 oğluyla birlikte Milano’daki büyük oğlu Vincenzo’nun yanına gelir. Büyük oğul Vincenzo işçidir, henüz nişanlanmıştır ve ailesinin gelmesiyle birlikte kendi ailesi ile nişanlısının ailesi arasında kalır. 2. oğul Simone oldukça sorumsuzdur, biraz boks sayesinde para kazanmaya başlar. Bu arada fahişe sevgilisi Nadia ile gününü gün eder. 3. oğul Rocco şehre hemen ısınamaz. Çeşitli işlerde çalıştıktan sonra askere gider. Askerde ağabeyi Simone'nin sevgilisi Nadia ile karşılaşır. Askerden dönünce O da boks yapmaya başlar ve Nadia ile iyice yakınlaşır. Ailede köylerini özleyen tek kişi O'dur. Boksta ağabeyi Simone'dan iyi olsa da bunu çok kullanmak istemez çünkü şöhret, para değildir hedefi. Rocco sadece köyünün doğallığını özlemektedir. 4. oğul Ciro teknik akşam kurslarına giderek kısa zamanda Alfa Romeo’da (reklam alınmış gibi filme!) işçi olarak çalışmaya başlar. En küçük olan Luca ise okula devam etmektedir.

Büyük kent acımasızdır. Visconti, beklentiler ile gerçekler çarpıştığında Parondi ailesinin nasıl parçalandığını bize tüm yalınlığıyla aktarır. Ciro'nun ağabeyi Rocco gibi köye dönme özlemiyle dolu Luca'ya söyledikleri filmin de ana fikri gibidir. Aileyi parçalanma noktasına getiren Milano değil, değişmekte (modernleşmekte) olan dünyadır. Köyde kalmış olsalar dahi durumları köy de değişiyor (modernleşiyor) olduğundan farklı olmayacaktır.

İtalyan yeni gerçekçilik akımının öncü filmlerinden Rocco ve Kardeşleri'nin köyden indim şehre öyküsünü seyrederken bu tarzdaki Türk filmlerini düşündüm. Oradaki sosyal konutlar yerine buralardaki gecekondu mahallelerini koyun, uyum/adaptasyon süreçlerine bakın, ne kadar benzer olduklarını hemen göreceksiniz.

Rocco ve Kardeşleri'nde Rocco rolünde genç Alain Delon'u izlemek çok hoş. Ayrıca filmin müzikleri de çok etkileyici. Filmin müziklerini bu filmden 12 yıl sonra The Godfather / Baba filminin müzikleri ile kariyerinin doruğuna çıkacak olan Nino Rota bestelemiş.