18 Ekim 2011 Salı

La Solitudine dei Numeri Primi

Sadece 1’e ve kendisine bölünebilen sayılardır asal sayılar. 2, 3, 5, 7, 11, 13, 17, 19,... Doğal sayıların oluşturduğu sonsuz dizilişte gururla ve tek başına dururlar!

Asal sayıların yalnızlığı arasında matematikçilerin “ikiz asallar” olarak adlandırdığı, bir ikili oluşturacak kadar birbirlerine yakın ama her zaman aralarında karakedi gibi bir çift sayının bulunduğu asal sayılar vardır. 3 – 5, 5 – 7, 11 – 13, 17 - 19, … ve böylece çoğaltarak devam ettirebileceğimiz gibi…

Birbirlerine yakın ama birbirlerine dokunamayan yapayalnız ikiz asallardan yola çıkarak Paolo Giordano, La Solitudine dei Numeri Primi / Asal Sayıların Yalnızlığı adındaki ilk kitabını yazar, bu ilk romanıyla 2008 yılında İtalya’nın prestijli ödülü Premio Strega’yı alır. Yönetmen Saverio Costanzo 2010 yılında Paolo Giordano’nun kitabından yola çıkarak yazarla birlikte senaryosunu oluşturarak, romanla aynı etkileyici ada sahip La Solitudine dei Numeri Primi / The Solitude of Prime Numbers / Asal Sayıların Yalnızlığı filmini çeker.

Kitabı okumadım. Filmin kurgusunu karmaşık bulmakla (yazarın romanını senaryoya dönüştürmesindeki zorluk yoksa yönetmenin tutumundan mı bu durum kaynaklanmış bilemiyorum) ve cidden zaman zaman izlerken yorulmakla birlikte ikiz asallar Alice ve Mattia’nın birbirlerine yakınlaşan ama bir türlü tam olarak denk gelemeyen kesişimlerini sevdiğimi söyleyebilirim.

Çocuklukta yaşanılanlar kolay unutulmaz, izleri silinir sanırsınız ama silinmez. Çok derinlerde bir yerlerde kalır. Üstelik Alice ve Mattia’nın çocukluklarında başına gelenler öyle kolay hazmedilen şeyler de değildir. Babasının zorlamaları, Alice’nin çocukluğunda kayak pistinde ciddi bir kaza geçirip bir bacağının topal kalmasına yol açacaktır. Topal bacağıyla arkadaşlarının alaylarına maruz kalan Alice hep tek başına kalacaktır okul hayatında. Çok zeki bir çocuk olan Mattia’nın omuzlarına özürlü ikiz kızkardeşini koruma ve gözetme görevi verilmiştir anne ve babası tarafından. Bu görevin yükü altında ezilen Mattia sınıf arkadaşının doğumgünü partisine götürmek istemediği kızkardeşini parktaki bir banka oturtur ve yarım saat içinde döneceğini söyler. Doğumgünü partisinde oyuna dalınca düşündüğünden geç gider kızkardeşini almaya ancak bıraktığı bankta yoktur kızkardeşi ve bir daha asla bulunamaz.Alice ve babasıMattia ve kardeşiAlice kayak pistinde, Mattia ise parkta bırakmıştır çocukluğunu, ergenliğini, yetişkinliğini. Her ikisi de bu derin travmayla yaşantılarını sürdürmeye çalışırken ergenliklerinde birbirleriyle tanışırlar. Sonra yetişkinliğe doğru ilerlerken bir şekilde hep kesişir yaşamları ama...Alice ve MattiaMattai ve AliceMattia ve AliceKapalı kutu bu iki (ikiz asal) karakterin travmalarını, yalnızlıklarını aşıp birbirlerine tutunmayı başarıp başaramadıklarını ya romanı okuyup ya da filmi izleyip öğrenmelerini salık vererek Ay’dan İzlenimler’in takipçilerine, Alice ve ailesinin kayak pistinde kaldıkları otelin boş koridor sahnelerinin doğrudan Stanley Kubrick’in Shining / Cinnet filmine gönderme yaptığını vurgulayarak “içinden filmler geçen filmler” kategorimde arşivimizde yerini bulduğunu belirtmek istiyorum bence en güzel, en ilgi çekici ada sahip filmlerden biri olan Asal Sayıların Yalnızlığı filminin.