10 Aralık 2013 Salı

La migliore offerta

İtalyan yönetmen Giuseppe Tornatore’nin sadece adı İtalyanca olup, İngilizce çektiği ilk film olarak sinema tarihinde haklı yerini almış olan 2013 yapımı La migliore offerta / The Best Offer / En İyi Teklif filmi herşeyden önce izleyiciyi ters köşeye düşüren bir film olarak belleklere kazınıyor.
Haftasonunda izlediğimiz filmin sonundan hiç ama hiç hoşnut olmadı kızım ve Geoffrey Rush’ın canlandırdığı Virgil Oldman karakteri için hayli üzüldü diyerek fazla “spoiler” vermemek için filmden çok filmin öyküsünden, filmin içeriğinde yer alan mekanlardan, müziklerinden bahsetmek istiyorum `”Aydan İzlenimler”´in takipçilerine.
Giuseppe Tornatore denilince elbette ilk akla gelen Nuovo Cinema Paradiso / Cinema Paradiso / Cennet Sineması filmidir ama şimdi La migliore offerta / The Best Offer / En İyi Teklif filmini izleyince rahatlıkla Tornatore’nin bu filmiyle de özdeşleştiğini söyleyebilirim.
Temmuz 2013’te Avustralya’nın Radyo/TV kanalı SBS’de yapılan röportajda Giuseppe Tornatore, Virgil Oldman rolünü Geoffrey Rush’ı düşünerek yazdığını belirtmiş. Senaryoyu bitirip Geoffrey Rush’ın ajansına gönderdiğinde 5 gün sonra Rush’tan “senaryoyu okudum, filmi yapmak istiyorum” sözünü duymak sanırım Tornatore için ilk keyif verici başarı olmalı. Geoffrey Rush için Marlon Brando ve Marcello Mastroianni’nin bir sentezi tanımlamasını kullanmış Tornatore ve Geoffrey Rush’ın senaryo üzerinde tek tek soru sorarak günler boyunca çalıştığını belirtmiş. Yani, filmde canlandırdığı tuhaf, obsesif müzayedeci (açık artırmacı / mezatçı) Virgil Oldman karakteri gibi Geoffrey Rush da rolünü oluştururken hayli obsesifmiş. Belki de bu obsesif tutum sinema tarihinin en ilginç karakterlerinden birini oluşturmasını sağlamış Geoffrey Rush’a… Filmin çekimleri Viyana, Roma, Parma, Trieste, Milano ve Prag gibi Avrupa'nın bir çok kentinde tamamlanmış. Öyle hoş çekimler yapılmış ki çoğu zaman ilgili şehrin o şehir olduğunu uzun bir süre algılayamıyorsunuz.
Giuseppe Tornatore’nin 20 yıl önce yazmış olduğu agorafobi üzerine küçük bir öyküsü varmış. Daha sonra bir müzayedeci üzerine bir öykü oluşturmuş. Nesnelere değer biçen ancak onlara eldivensiz dokunamayan, orjinal ile sahteyi bir bakışta anlayabilen ama kadınlara sadece tablodayken bakabilen ve tüm hayatını orjinal kadın portreleri biriktirerek bunları yüksek tavanlı gizli odasında seyreden tuhaf müzayedeci ile agorafobi öyküsündeki yıllardan beri insan içine çıkamayan genç güzel kadını bir araya getirip La migliore offerta filminin senaryosunu kotarmış.

Virgil Oldman’ın gözlerini kör eden aşk için müzayedelerde ortak çalıştığı, kendisi için en iyi teklifi tam zamanında yapıp değeri çok yüksek kadın portlerini yok pahasına ele geçirmesini sağlayan kadim dostunun şu sözlerinde aslında hayatın tüm özeti veriliyor diyebilirim: “Herşey taklit edilebilir / herşeyin sahtesi yapılabilinir, eğlence, acı, nefret, hastalık, iyileşme ve hatta aşk bile!”
Filmin uluslararası mekanları birbirinden güzel. Agorafobik güzeller güzeli Claire’in (Silvia Hoeks) yaşadığı ve harika bir kurguyla şehrin merkezindeymiş gibi görünen muhteşem villa, Trieste yakınlarındaki Gorizzo kasabasında yer alan Villa Maniardis imiş.
Virgil Oldman’ın tüm hayatını adadığı tablolar ile ilgili detaylara IMDb’den ulaşabilirsiniz.

Son notum filmin muhteşem müzikleriyle ilgili. Giuseppe Tornatore, bu filmde de senelerdir işbirlikteliği yaptığı ve şu sıralarda da hayatını-çalışmalarını Lo sguardo della musica adlı bir belgesele dönüştürerek ölümsüzleştireceği Ennio Morricone ile beraber çalışmış.