5 Mart 2014 Çarşamba

Avaze gonjeshk-ha

İranlı yönetmen Mecid Mecidi (Majid Majidi) ilk kez 2009 yılında Bacheha-Ye Aseman (بچه‌های آسمان) / Children of Heaven / Gökyüzünün Çocukları / Beççahay-ı Asuman = Cennet'in Çocukları = Uçmağ Çocukları filmiyle 2009 yılında konuk olmuş `”Ay’dan İzlenimler”’e… Daha sonra 2012 ylında Beed-e majnoon / ید مجنون /The Willow Tree / Söğüt Ağacı filmiyle güncemde bir kez daha değinmişim Mecid Mecidi’nin hüzünlü öyküler anlatan sinemasına… Yönetmenin izleyip, nedense güncemde değinmediğim 2001 yapımı Baran filminden sonra geçtiğimiz akşamlardan birinde, 2008’de çektiği şu ana dek de son filmi olarak kayıtlarda olan Avaze gonjeshk-ha / The Song of Sparrows / Serçelerin Şarkısı filmini izledik. Başrolde ağırlıklı olarak filmlerinde rol verdiği gözde oyuncusu Rıza Naci (imdb’de Mohammad Emir Naji olarak geçiyor. Rıza Naci, bu filmdeki rolüyle, 2008 Berlin Uluslararası Film Festivali’nde “En İyi Erkek Oyuncu” unvanını alarak Gümüş Ayı’yı da kazanmış.) var yine ve bu filminde kullandığı tek profesyonel oyuncu oymuş, diğer tüm karakterler amatörlermiş. Tahran yakınlarında bir köyde karısı Nergis ve üç çocuğuyla yaşayan Kerim (Rıza Naci) devekuşu çiftliğinde çalışmakta. Filmde serçeleri görene dek acaba filmin adı yanlış mı çevrilmiş diye düşündüm; çünkü filmin başından hayli hatırı sayılacak bir noktaya dek, devekuşlarıyla haşır neşir oluyoruz. Çiftlikten bir devekuşu kaçınca sorumlu tutulan Kerim işsiz kalıyor, sağır olan büyük kızının işitme cihazının tamiri için Tahran'a gidince, tesadüfen motosikletinin arkasına biniverin bir "zoraki" müşteriyle moto-taksici oluveriyor. Aklına bu iş yatınca da, devam ediyor. Köyden kente inen Kerim'in Tahran maceraları, başına gelenler, ailesiyle yaşadıkları, oğlunun tarladaki su deposunun kirli sularını arkadaşlarıyla temizleyip içinde kırmız balıklar yetiştirmek istemesi, tüm bireylerin hayalleri büyük bir hızla akıyor gözlerimizin önünden....“Güzel bir düş görünce uyanmak istemezsiniz ya, işte tam öyle bir tat bırakıyor usunuzda” diye yazdığım Bacheha-Ye Aseman (بچه‌های آسمان) / Children of Heaven / Gökyüzünün Çocukları / Beççahay-ı Asuman = Cennet'in Çocukları = Uçmağ Çocukları filmine eşdeğer bir tatla izledim Avaze gonjeshk-ha / The Song of Sparrows / Serçelerin Şarkısı filmini… Türkçe kurulmuş cümleler, sözcükler yakaladıkça çok büyük keyif aldım ve elbette filmle ilgili fotoğrafları tararken Mecid Mecidi’nin Rıza Naci’ye devekuşu kılığına girmesini gösterdiği şu kareyi çok sevdim:

Kerim’in ahbabı kamyonet şoförünün İbrahim Tatlıses türküleri dinlediği de kulaklarımdan kaçmadı doğrusu… Bu arada, Kerim’in seslendirdiği “Yalan Dünya” adlı Azeri Türküsü de tek kelimeyle muhteşem! Filmdeki çocuklar birbirinden harika ve baba olmak Rıza Naci’ye çok yakışıyor! Mavi kapıyı evine taşıyan Kerim'in bakışları kalbinize saplanıyor.

Filmdeki semboller, göndermeler çok güzel… Kerim'in karısı Nergis’in çocuklarıyla birlikte işlediği şu yorgan (dokuma-işleme-halı mı?) gökyüzü gibi görünmüyor mu? Her bir pul, bir yıldıza tekabül etmek üzere, fonda gece mavisi atlas ile tam bir gece göğü ki, artık ancak havası pek kirlenmemiş, şehir ışıklarıyla zedelenmemiş nadir yerlerde gece göğünü bu denli haşmetli görebiliriz!