21 Haziran 2011 Salı

Eraserhead

EraserheadDavid Lynch’in yazıp çekip ürettiği 1977 yapımı ilk uzun metraj filmi Eraserhead / Silgikafa (Silicikafa) sinema tarihinin en anlaşılabilemez filmi kanımca. Her izlediğimde “David Lynch neden böyle bir film çeker, neden izleyiciye de çektirir” diye hayıflandığım ama her defasında da başka bir nokta yakaladığım, en kült, en gerçeküstücü, en acımasız, en rahatsız edici, en dayanılmaz, en karanlık, en tuhaf film Eraserhead.

David Lynch filminin ne olduğu değil ne hakkında olduğunun daha önemli olduğunu yinelemiş tüm röportajlarda ve kısaca “karanlık ve rahatsız edici şeylerin (!) bir yansıması” demiş. Bence doğrudan bir kabus filmi ! Ana kahraman Henry Spencer (Jack Nance bu rolü hayli başarılı bir şekilde kotarmış, hatta rolüyle bütünleşmiş) monoton hayatıyla bu gezegende bir yerde değil de farklı bir evrende yaşıyormuş ve yansıtıyormuş hissini verdi durdu film boyunca bana. Dünyada değiller, olamazlar, olsa olsa uzayın derinliklerinde bir yerdeler fikrinden film boyunca kurtulamadım. Üstelik bu his, Henry’nin kız arkadaşı Mary’den sahip olduğu (belki oldurulduğu demek daha yerinde olacak) mutant bebeği görünce iyice kuvvetlendi. Kim ne derse desin zor bir film Eraserhead ama Lynch’in radyatördeki kadına söylettirdiği üzere “Cennette herşey güzeldir !” Everything in heaven is fine !