Sophie Scholl – Die letzten Tage filmini izlerken zaman zaman daha geniş anlamda “Die Weiße Rose” oluşumunu anlatan Verhoeeven’ın filmini anımsayıp durdum. Mutlaka yeniden bu filmi de izlemeliyim diye düşündüm. Sophie Scholl’un son günlerine odaklı filme gelince, Sophie, ağabeyi Hans ve oluşumun kurucularından Cristoph’un onurlu direnişlerini izlerken cesaretleri karşısında oldukça etkileniyorsunuz. Münih Üniversitesi’nde bir elin parmakları kadar olan gencin oluşturduğu direniş grubu 1940 – 1943 yılları arasında, Gestapo’nun baskısı altında zoru başarıp, Nazi yönetimini kıyasıya eleştirirler ve daktiloda yazıp, çoğalttıkları bildirileri dağıtarak seslerini duyurmaya çalışırlar. Film, 17 Şubat 1943’te, direniş grubunun Stalingrad hezimetinin ardından hazırladığı son bildirinin çalışmalarıyla başlar. 18 Şubat 1943’te, Sophie ve ağabeyi Hans, Münih Üniversitesi koridorlarından havaya savurdukları 6. Bildirinin hemen akabinde tutuklanıp, arkadaşları Christoph’la birlikte yargılanıp ölüme mahkum edilirler.
17 – 22 Şubat 1943 tarihleri arasındaki Sophie’nin son altı gününü izlerken yer yer gerildim, sinirlendim ama en çok hüzünlendim. Tek teselli, filmin son karesinde akan şu yazı oldu: “Die Weiße Rose” oluşumunun 6. Bildirisi Helmuth von Moltke vasıtasıyla İskandinavya üzerinden İngiltere'ye ulaştı. Bildirinin milyonlarcası 1943 ortasında Müttefik hava kuvvetleri tarafından Almanya üzerinde gökyüzünden bırakıldı. Artık üzerinde şu başlık yer almaktaydı: Bir Alman Bildirisi - Münihli Üniversite Öğrencilerinin Manifestosu.”
Farklı farklı dillerdeki tüm bildirilere şuradan ulaşabilirsiniz.