23 Temmuz 2013 Salı

Les bien-aimés

Christophe Honoré’nin yazıp yönettiği , şimdilik son filmi olan, 2011 yapımı Les bien-aimés / Beloved / Sevgililer filmini izlememin ilk sebebi, yönetmenin gerçek hayatta anne-kız olan Catherine Deneuve ve Chiara Mastroianni’yi birlikte anne-kız rolünde bu filminde oynatmış olmasıydı. 139 dakikalık Les bien-aimés filmi, bir çift topuklu kırmızı ayakkabı yüzünden fahişeliğe başlayan anne Madeleine ile kızı Vera’nın 1964 – 2007 tarihleri arasındaki yaşantılarına ağırlıklı olarak aşk hayatları üzerinden yaklaşıyor. Filmi izlemeye başladığımda, Christophe Honoré’nin, Jacques Demy’in sevdiğim filmlerden olan 1964 yapımı Les parapluies de Cherbourg / The Umbrellas of Cherbourg / Cherbourg Şemsiyeleri filminden çok etkilenmiş olduğunu düşündüm. Belki de Les parapluies de Cherbourg filminin yapım yılı sebebiyle kendi senaryosunu 1964’ten başlatmıştır diye düşünmeden de edemedim. Gencecik, daha 17 yaşındaki Catherine Deneuve çok hoş bir karakter çiziyordu Les parapluies de Cherbourg filminde. Ancak, şuradan okuyarak, Christophe Honoré’nin Catherine Deneuve’ü filmi için seçmesinin sebebinin Jacques Demy’nin filmi yüzünden olmadığını, tek nedenin daha önce bir kaç filminde birlikte çalıştığı kızı Chiara olduğunu öğreniyorum.
Les bien-aimés / Beloved / Sevgililer filminin kendisinden çok filmdeki hoş detaylar daha çok ilgimi çekti diyebilirim. Öncelikle Christophe Honoré, Çek sinemasına bir saygı duruşunda bulunmuş bu filmiyle. Filminin erkek kahramanlarından Madeleine'nin aklını karıştıran yakışıklı Çek Jaromil Passer’in adını ünlü Çek yönetmenleri Jaromil Jires ve Ivan Passer’den oluşturmuş, üstelik bu kahramanın yaşlılığını da Çek asıllı yönetmen Milos Forman’a oynatmış. Aynı zamanda filmdeki doktor Jaromil Passer karakteri, Milan Kundera'nın ünlü "Nesnesitelná lehkost bytí / The Unbearable Lightness of Being / Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği" romanının ana kahramanı doktor Tomáš'a da bir gönderme olmuş. (Bu arada, Milos Forman’ın pek çok filmini izlemiş olduğum halde hiç günceme konuk etmediğimi fark ediyorum. Belleğim beni yanıltmıyorsa Jaromil Jires’in Valerie a týden divu / Valerie and Her Week of Wonders filmini seneler önce izlemiştim. En kısa sürede yeniden izlemek üzere kendi kendime not alıyorum hemen. Bu arada hiç Ivan Passer filmi izlemediğimin de ayırdına varıyorum. İzlenecek ne çok film var daha diye hayıflanıyorum !)
Kızımın ve sevgili(m) kocamın hoşlanmadıkları, sadece benim yüzümden tahammül ederek sonuna dek izledikleri bir film olarak DVD raflarına kaldırdığımız Les bien-aimés / Beloved / Sevgililer filmi, gerçek hayatta da anne-kız olan, bir anne-kızın öyküsüyle beraber hemen jenerikte çalan “Ces bottes sont faites pour marcher” şarkısıyla da belleğimde bir yer buluyor kendine. Fransızca versiyon elbette önce Nancy Sinatra’nın söylediği “These boots are made for walking” olarak şarkının orjinalini ve bu orjinal de Stanley Kubrick’in 1987 yapımı Full Metal Jacket filmini anımsatıyor. Ancak, sanırım, tarihlerde bir karışıklık söz konusu; şarkının orjinali olan “These boots are made for walking” şarkısının ilk kaydı 1966’da yapılmış olmasına rağmen filmde 1964 yılının ayakkabı mağazası görüntülerinde Fransızca olarak bu şarkıyı duyuyoruz. Filmin müziklerini, Christophe Honoré’nin başka filmlerinin müziklerini de yapmış olan Alex Beaupain gerçekleştirmiş bu arada.