10 Temmuz 2013 Çarşamba

The Loneliest Planet

Rus asıllı Amerikalı kadın yönetmen Julia Loktev, Nuri Bilge Ceylan’ın jüri başkanlığındaki 31. İstanbul Film Festivali’nde Altın Lale’yi kazanmıştı 2011 yapımı The Loneliest Planet / Yalnız Gezegen filmiyle. Seyrederseniz, Nuri Bilge Ceylan'ın bu filme bu ödülün verilmesinde çok etkili rol oynamış olduğu düşüncesine kapılacaksınız, sakın şaşırmayın ! Gecikmeli olarak izlediğim filmin gidişatını değiştiren aşağıda fotoğraflarını gördüğünüz krılma sahnesinde, erkeklerin ve kadınların bir küçücük sahneyi nasıl olup da birbirinden tam zıt bir biçimde algıyabileceğine olabilecek en güzel örnek olduğunu düşünüyorum bu filmin.

Şurada okuduğum röportaja göre, Julia Loktev bir festival sebebiyle Gürcistan’da bulunduğu sırada aklına Tom Bissell’in “God lives in St Petersburg / Tanrı St Petersburg’da Yaşıyor” kitabının içinde yer alan “Expensive Trips to Nowhere / Hiçbiryer için Pahalı Turlar” adlı kısa öyküsü gelmiş ve “neden bu öyküyü filme dönüştürmeyeyim” demiş. Öykünün orjinali Kazakistan’da geçiyormuş ama Gürcistan’daki Kafkas dağlarının dinginliği de gayet güzel oturmuş Loktev’in uyarlamasında. Filmin üç ana oyuncusundan Gürcü rehberi oynayan karakterin (ki ünlü Gürcü dağcı Bidzina Guajabidze canlandırmış bu rolü ve başlangıçta Himalayalar'a planlanmış bir seyahatim var diyerek kabul etmek istememiş filmde oynamayı. Yine de deneme çekimini yapmış ve çocuklarının etkisiyle filmde olmayı kabul etmiş. Hiç oyunculuk denemesi olmamasına rağmen doğallığından ve bir bakıma da hep dağlarda, doğada kendisini oynadğından olsa gerek filmde harikalar yaratmış bence.) Türkiye’ye komşu Gürcistan’ın Gürcü rehberinin eski karısının gidip Hollanda’da bulduğu yeni sevgilisi bir Türk ve bu vesileyle nedendir bilmem ama Türkleri de geçirivermiş filminin içerisinden Loktev. Uyarlanan öyküyü okumadım, dolayısıyla bilmiyorum öyküden bir Türk geçiyor mu ama bu kurgunun Loktev’den kaynaklandığını düşünüyorum.
Gael García Bernal kendisine senaryo gönderildiğinde, çocukken Mihail Yuryeviç Lermontov'un "Geroy naşevo vremeni (Герой нашего времени) / A Hero of Our Time / Çağımızın Bir Kahramanı" adlı romanını okuduğunu ve o günden beri Kafkasya'ya gitmenin hayallerinde yer aldığını belirterek rolü kabul etmiş. Bunun üzerine yönetmen Julia Loktev hoş bir sürprizle, Gael García Bernal'in canlandırdığı Alex karakterine, nişanlısı Nica'nın (Hani Furstenberg canlandırıyor) bu kitaptan bir parça okumasına yer vererek filminin içinden geçirmiş Lermontov'un yazmış olduğu tek romanı. Cep telefonu kullanmayan ve birlikte kitap okuyan bir çift ! Bu sahne, filmin en romantik sahnesiydi kanımca. Hemen buradan bir selam gönderiyorum The Reader / Der Vorleser / Okuyucu filmine !
The Loneliest Planet / Yalnız Gezegen filmini izlemeyi bitirdiğimde, aşkın tek kişilik olduğu inancımın pekişiyor olduğunu duyumsuyorum sonsuz güzellikteki Kafkaslar'ın dinginliğinde.