14 Kasım 2011 Pazartesi

Zano’nun Yolculuğu

SürgündekilerTony Gatlif, yazıp yönettiği, kendisine 2004 Cannes Film Festivali’nde “En İyi Yönetmen” ödülünü kazandıran Exils / Exiles / Sürgündekiler filminde, Paris’te doğup büyüyen ana karakter Zano’nun anne babasının doğduğu Cezayir’e yaptığı yolculuğu anlatmış. Elbette aslında aradığı ve anlattığı kendi çocukluğunun geçtiği Cezayir, yansıttığı kendi yaraları ve karmaşıklığı, vurguladığı hayatın her anında çok kültürlülük.

İnancı sorulduğunda “müziğe inanırım” diyen Zano ile kendisi gibi anne babası Cezayirli olan sevgilisi Naima’nın Paris’ten başlayıp, İspanya ve Fas üzerinden Cezayir’e ulaşma öyküleri bir bakıma “Doğu’dan Batı’ya Göç” olgusunu da tersyüz ediyor. Arapça bilmeyen Arap Naima kendisine nereli olduğu sorulduğunda ‘Fransız Cezayirlisi’ diye tanımlıyor. Atalarının ülkesinde iki yabancı Zano ve Naima. Kartpostallarda görünen turistik bir Cezayir değil elbette buldukları. İki sevgilinin Cezayir yolcuğu boyunca yaşadıkları, Zano’nun Cezayir’de dedesinin evinde yaşadıkları, Naima’nın kendini hiçbir yere ait hissedememesi, çok uzun tutulmuş olsa bile izleyiciyi başka dünyalara sürükleyen zikir sahnesi ve elbette yine baştan sona Exils'in tüm müzikleri, Gatlif’in bu filmini de muhteşem kılmaya yetiyor.Zano ve NaimaKökler önemlidir. Filmin sonunda portakalın soyulup paylaşıldığı sahnede şarkı sözlerinin vurguladığı üzere, analarımızın dilini yavaş yavaş unutacak olsak bile er ya da geç köklere dönüş gerekir !