3 Eylül 2014 Çarşamba

Nostalghia (Ностальгия)

Bir süredir Barış Kılınç’ın yeni çıkan kitabı Michael Haneke Filmleri: Modern Uygarlığın Hayal Kırıklıkları kitabını okuyorum. Kitabın hemen giriş bölümünde Andrey Tarkovski’nin 1983 yapımı Nostalghia / Nostalgia / Nostalji filminden çok sevdiğim cümlelerin alıntılandığı sayfanın dün akşam bana Eylül 2009’da izlediğim Nostalghia filmini yeniden izlettireceğini tahmin edemezdim doğrusu: Şöyle yazmış Barış Kılınç: “… Yine de bağırmaya devam eden, ‘çürümüş’ düzenin işleyişi hakkında söz söyleyenler hep vardır. Tarkovski’nin Nostalji’sini (1983) hatırlatmak gerekir. Kendini yakmaya hazır bir adam, bu eylemden önce seyirciye, bizlere, dünyaya döner ve Siz sağlıklı olanlar ! Sağlığınız ne anlama gelir? İnsanoğlunun bütün gözleri, içine daldığımız çukura bakıyor… Dünyayı yıkıntının eşiğine getirenler, sözüm ona sağlıklı olanlardır… Deli bir adam size utanmanızı söylüyorsa ne biçim bir dünyadır burası diye bitirdiği uzun bir nutuk çeker. Bütün bunlar bir anlamda aydınlanmanın ve baş tacı ettiği rasyonelitenin yol açtığı hayal kırıklıkları üzerine söylenen sözlerdir ve yeni de değildir."
Bir dönemler takıntılı olduğum Andrey Tarkovski’nin tekrar tekrar izlenmesi gereken filmlerinden biridir Nostalghia. Tarkovski’nin İtalya’da sürgündeyken çektiği bu filmi aslında otobiyografik izler de taşıyor. Filminde, çevirmeni Eugenia ile birlikte İtalya’da bulunan ve 18. Yüzyıl Rus bestecisi Pavel Sosnovsky hakkında araştırma yapan Rus şair Andrei Gorchakov ile tanıştırıyor bizi Tarkovski. (Bu arada hemen belirteyim Rus şairin araştırma yaptığı besteci Pavel Sosnovsky aslında kurgusal bir kahraman ancak Tarkovski bu karakteri yaratırken 18. Yüzyıl Ukraynalı besteci Maksym Berezovsky’den esinlenmiş.) Rus şair araştırmasını sürdürürken bir yandan da bir meczup (deli) olan Domenico’yla olan ilişkisi, diyalogları izleyiciye aktarılıyor filmde. Söylemek istediklerini deliye ve Rus şaire söyletiyor Tarkovski. Muhteşem cümlelerden biri de şu sahnede gözümüze sokulur: Domenico’nun sular altındaki evinde (ciddi bir su takıntısı var Tarkovski’nin ve tüm filmlerinde görürüz şırıl şırıl akan suları), “1+1=1” yazan koca pankartın önünde, Domenico şişeden eline düşen damlaları göstererek, “Bir damla ve bir damla daha, daha büyük bir damla yapar.” der yani bir damla ve bir damla daha iki damla etmez!

Hep dediğim gibi, olmadık imgeler olmadık imgelere yol açar ya, Nostalghia / Nostalgia / Nostalji filmi bu kez bana Elizabeth Dunkel'ın Every Woman Loves a Russian Poet / Her Kadın Bir Rus Şaire Aşık Olur kitabını anımsatıyor. Tabii bir de ne kadar Rusça şiirler okuyabilmek istediğimi !:) Tarkovski'nin vurucu bir cümlesiyle sonlandırıyorum içimde kalan bu ukteyle bugünkü günce notumu: "Şiir tercüme edilemez, tıpkı bütün sanat gibi!"
Diğer Tarkovski izlenimleri için başlıklarda gezinebilirsiniz:
* Andrey Tarkovski ya da Şiirsel Sinema
* "Mühürlenmiş Zaman"da Bir Yolcu: Andrey Tarkovski
* "I begynnelsen var ordet ."
* Solyaris (Солярис)
* “İnsan ancak kaybedebileceklerini sever !"
* Ivanovo detstvo (Иваново детство)
* Stalker (Сталкер)
* Katok i skripka (Каток и скрипка)
* Nostalghia (Ностальгия) -10 Eylül 2009