14 Kasım 2014 Cuma

La folie Almayer

Chantal Akerman’ın, Joseph Conrad’ın, 19. Yüzyıl sonlarında Borneo Adası’nda geçen Almayer’s Folly adlı ilk romanından serbest uyarladığı ve 1950li yıllardaki Malezya'ya taşıdığı 2011 yapımı La folie Almayer / Almayer's Folly / Çılgın Almayer filmi kısaca özetlersem bütünüyle bir tropikal travma! Film Türkçemizde “Budala Almayer” olarak geçiyor ama “Çılgın” demek hatta “Almayer’in Çılgınlığı” olarak çevirmek daha doğru geliyor bana. İzlerseniz anlayacaksınız Almayer kendi çılgınlığında yaşıyor çünkü. Hep böyle oluyor sanırım, kolonilerinde yaşayan Avrupalılar giderek hastalanıyorlar ve travmanın, melankolinin içinde buluyorlar kendilerini.
Film eleştirmeni Michael Guillén'in, La folie Almayer / Almayer's Folly / Çılgın Almayer filminin, Los Angeles AFI International Film Festivali'nde gösterildiği 2011 Kasım ayında Chantal Akerman ile gerçekleştirdiği söyleşide filmi çekmeye nasıl karar verdiğini şöyle anlatmış Akerman: “Conrad’ın kitabından okuduğum ilk bölümlerde babanın yani Kaspar Almayer’in kızı Nina’ya ‘dön bana, dön bana, dön bana’ diyerek yakarışından çok etkilendim. Hatta ağladım. Aynı gün Murnau’nun 1931 yapımı Tabu filmini izledim. Conrad’ın kitabındaki o bölüm ve ardından Tabu filmi birden kafamda kıvılcımların oluşmasını sağladı ve Almayer’in filmini çekmeye karar verdim. Aslında romanın irdelediği sömürgecilik ve doğurduğu sonuçlar değildi ilgi alanım, ben daha çok duygularla ilgiliydim. Üstelik doğa ile bu kadar haşır neşir film de yönetmemiştim. Filmi çekmeye başladığımda senaryonun beni ister istemez fazlasıyla özgür bıraktığını hissederek çalıştım." Aslında Chantal Akerman’ın Almayer ve kızı Nina’nın hissettiklerine yoğunlaşması hoş olmuş ama daha önce güncemde irdelediğim Les rendez-vous d'Anna / The Meetings of Anna / Anna’nın Buluşmaları filminde değindiğim üzere, ekranda geçiyor olan herşeyi olduğu gibi geçtiği süre içinde izleyiciye aktaran bir yönetmen olan Akerman sabrınızın sınrılarını sonuna kadar zorlamayı her zamanki gibi başarmış bu filminde de. Dediğim gibi tam bir tropikal travma La folie Almayer / Almayer's Folly / Çılgın Almayer filmi ve içinde yok yok. Tüm Uzakdoğu’da istedikleri gibi at koşturarak bütün o toprakları sömüren Avrupalıların düştüğü bunalımlar, melez çocukların durumu, babanın kızına olan tutkusu, aşk, ölüm, nehir, afyon ve elbette Dean Martin’in yorumuyla filmin tema müziği haline gelmiş “Sway”.


Chantal Akerman’ın sevdiğim diğer filmi için başlığa tıklayabilirsiniz:
Les rendez-vous d'Anna / The Meetings of Anna / Anna’nın Buluşmaları