Hayat; Gus Van Sant'in 2007 yapımı Paranoid Park filminden geriye kalan bir cümledir bazen!
Ergenlik zor bir dönem! Lise öğrencisi Alex kaykay meraklısı. Anne babasının boşanma aşamasında evden çok arkadaşlarıyla birlikte ve özellikle de kaykaycılar için ‘kült’ bir önemi olan ‘Paranoid Park’a takılmakta. Alex bir gece ‘Paranoid Park’da tanıştığı biriyle gizlice trene asılıp yolculuk ederken kendilerini engellemeye çalışan güvenlik görevlisinden korunmak için kaykayıyla onu itiyor. Yaşlı güvenlik görevlisi diğer tren yoluna düşerek o sırada geçmekte olan trenin altında ikiye ayrılıyor. (Oldukça sinir bozucu sahne bu kaza sahnesi) Film bu olayla birlikte Alex'in çıkmazları, sırrını saklaması, suçunun altında ezilmesiyle şekilleniyor. Alex bu kazara oluşan feci olayla ergenlikten hızla çıkıyor! Artık masum değil Alex; kazara da olsa suç işliyor, bunu örtbas ediyor, sadece kız arkadaşının söylediği gibi bu sırrı yazıyor ve yazarak tamamiyle kendisine ve dolayısıyla biz izleyiclere itiraf ettikten sonra yazdıklarını yakıyor. Güzel iş; böylelikle ortada hiç suç falan kalmıyor! Nasıl olsa kazaraydı, kimsenin duymasına, bilmesine gerek yok, Alex bir şekilde içini döktü ve yaşadıklarını yazdı ama yazdıklarını kimseyle paylaşmadı! O kadar kusur herkeste olur!!!
Başlıktaki ‘Paranoid Park’ yerine ne dilerseniz onu koyun. Kendinizle yüzleşin! Zaman zaman.