You start a conversation you can't even finish it.
You're talkin' a lot, but you're not sayin' anything.
When I have nothing to say, my lips are sealed.
Say something once, why say it again?
Psycho killer
Quest que cest
Fa fa fa fa fa fa fa fa fa far better
Run run run run run run run away
Psycho killer
Quest que cest
Fa fa fa fa fa fa fa fa fa far better
Run run run run run run run away...."
Mary Harron'ın, Bret Easton Ellis'in aynı isimli romanından uyarladığı 2000 yapımı American Psycho / Amerikan Sapığı filmini izledim dün gece. Bu sebepten olsa gerek Talking Heads'in şarkısı peşimi bırakmıyor.
Film, kitaba sadık kalmış. Ancak kitabın derinliğini filmde yakalamak mümkün değil. Doksanyedi dakikalık film biraz kısa tutulmuş gibi. Belki ikibuçuk-üç saat daha uygun bir süre olabilirdi. Kitabın içeriğini daha iyi yansıtabilmesi açısından. Önerim, kitabı okumadan filmin izlenmemesi.
Gadajace glowy / Talking Heads / Konuşan Kafalar sevdiğim Leh yönetmen Krzysztof Kieślowski'nin 1980 yapımı, yaklaşık 16 dakikalık kısa filminin de adıdır aynı zamanda. Farklı yaş (1 yaşındaki bebekten 100 yaşındaki kadına dek çeşitli yaşlarda Leh halkı var) ve mesleklerdeki sıradan insanlara 3 soru yöneltiliyordu filmde;
"Hangi yıl doğdunuz? Kimsiniz? Sizin için en önemli şey nedir?" Yanıtlarla ortaya ilginç bir Polonya panoraması çıkıyordu anımsadığım kadarıyla... Tekrar izlemeli ilk fırsatta...