"The Samurai Trilogy /Samurai Üçlemesi (1954 - 1955 - 1956)" filmleri, bir nevi Japonların "Gone with the Wind / Rüzgar Gibi Geçti" romanı diyebileceğimiz Eiji Yoshikawa'nın Musashi romanından, yönetmen Hiroshi Inagaki'nin de aralarında olduğu bir senaryo ekibi tarafından sinemaya uyarlanmış. Hiroshi Inagaki'nin bir tablo güzelliğindeki çekimleriyle efsanevi onyedinci yüzyıl Samurayı Miyamoto Musashi'nin destansı öyküsünü geçtiğimiz Çarşamba gününden beri (Cuma ve Cumartesi akşamları hariç; Cuma akşamı Nicolas Roeg'in gizemli filmi Don't Look Now / Şimdi Bakma filmini hayli gerilerek ilk kez, Cumartesi akşamı ise seneler önce izlediğim Jean-Jacques Annaud'un Seven Years in Tibet / Tibet'te Yedi Yıl filmini kızım izlememiş olduğu için tekrar izledik. Bir ara ayrıca bahsedeceğim bu filmlerden.) izlemekteydik. Dün akşam Samuray Üçlemesinin son filmini bitirdiğimizde, komik ama samuray olmak zormuş ancak samuray karısı, sevgilisi olmak daha zormuş diye uykuya daldığımı anımsıyorum. Ünlü Samuray Miyamoto Musashi (karizmatik Toshirô Mifune canlandırıyor Samurayı) birinci film Samurai I: Musashi Miyamoto / Samuray I: Miyamoto Musashi'de sevgilisine bıraktığı “yakında geri döneceğim” mesajından sonra günbatımına doğru tek başına yürür. İkinci film Zoku Miyamoto Musashi: Ichijôji no kettô / Samurai II: Duel at Ichijoji Temple / Samuray II: Ichijôji Tapınağı'nda Düello Musashi'nin "kadınları sevmekten vazgeçtim." sözüyle biter, yine tek başınadır ve günbatımına doğru yürümektedir. Üçlemenin sonuncusu Miyamoto Musashi kanketsuhen: kettô Ganryûjima / Samurai III: Duel on Ganryu Island / Samuray III: Ganryu Adası'nda Düello filmi Musashi'nin gözyaşları ile sonlanır. Tek başına değildir bu kez, Ganryu Adası'ndan kendisini götüren kayıkta, kayıkçıyla beraberdir ve gözyaşları sanırım çok zor durumda kalmadığı sürece rakiplerini öldürmeyen (çünkü kazanmak her zaman rakiplerini öldürmek demek değildir) Musashi'nin en az kendi kadar iyi bir kılıç ustası olan rakibi Kojiro Sasaki'yi öldürdüğü içindir. Ölü Sasaki'nin yüzündeyse, huşu içinde bir gülümse seçilebilmekte...
Hiroshi Inagaki, salt ünlü olabilmek için savaşa katılan sıradan bir köylüden hem içsel hem de dışsal yolculukları ile bilge bir Samuraya dönüşen Miyamoto Musashi'nin samuray kültürünün incelikleri ile yoğrulmasını ve değişimini üçlemesinde çok güzel aktarmış. Filmin tablo gibi, naif çekimleri ve müzikleri de ayrıca sanat zevki yaratmakta izleyicisinde.