"Yalnızca ateşli bir sabır ulaştırır bizi
muhteşem bir mutluluğun kapısına."
Pablo Neruda
Çeviren: İsmail Aksoy
Pablo Neruda, Arthur Rimbaud’nun “A’laurore, armes d’une ardente patience nous entrerons aux splendid villes. / Gün ağarırken, ateşli bir sabırla donanmış olarak gireceğiz o muhteşem kentlere.” dizesinden esinlenerek yukarıdaki dizeleri yazmış.
Ardiente Paciencia / Ateşli Sabır, Pinochet'nin başa gelmesinden sonra uzun yıllar ülkesi Şili'ye giremeyen, sürgündeki yazar Antonio Skármeta'nın Şair Pablo Neruda ile mektuplarını taşıyan Mario Jimenez'in dostluklarını anlattığı oyunu ve romanının ismi. Antonio Skármeta 1983 yılında yine Ardiente Paciencia / Ateşli Sabır ismiyle kitabını filme de almıştır. Hafızam beni yanıltmıyorsa seneler önce üniversitedeyken Ateşli Sabır filmini sinemada izlemiştim. Buruk bir tat bıraktığını anımsıyorum filmin. Ateşli Sabır'dan esinlenilerek, 1950'li yılların İtalya'sına uyarlanan Michael Radford'un yönetmenliğindeki 1994 yapımı Il Postino / The Postman / Postacı filminde de, o yıllarda bir süreliğine İtalya'da bir adada yaşamaya gelen Şilili Şair Pablo Neruda ile mektuplarını taşıyan postacı Mario'nun dostluğunu anlatıyor. Orjinal kitap ve film ile yeniden uyarlanarak çekilen filmde farklar var elbette. Antonio Skármeta'nın Ateşli Sabır romanında ve bu romandan uyarlanan 1983 yapımı Şili filminde olaylar 1970'lerde Şili'de Isla Negra / Kara Ada adında küçük bir kasabada geçmektedir. Isla Negra Şili'de Santiago'ya bir saat uzaklıkta, Pablo Neruda'nın evlerinden birinin ve bu evin bahçesinde mezarının da bulunduğu bir kıyı kasabası. Pablo Neruda Isla Negra'daki evini o kadar çok severmiş ki öldükten sonra da evinin bahçesine gömülmek istemiş.1994 yapımı filmde ise olaylar 1950'li yılların sessiz sakin bir İtalyan adasına kurgulanmış. Gerçekten de Pablo Neruda 1952 yılında İtalya'nın Capri adasında İtalyan tarihçi Edwin Cerio'nun villasında bir süre yaşamış. Neruda'nın Capri Adası'ndaki kalışı Il Postino filmine esin kaynağı olmuş. Filmin çekimleri Sicilya'da Salina adasında gerçekleştirilmiş. Ateşli Sabır'daki postacı Mario Jimenez 17 yaşında bir gençken, 1994 yapımı filmde Massimo Troisi'nin canlandırdığı Mario Ruoppolo 35-40 yaşları arasında bir adam. Filmin aynı zamanda senartistlerinden biri olan Massimo Troisi bu filmin çekimlerini tamamlayabilmek için sağlık sorunlarını gözardı ederek çok önemli bir kalp ameliyatını ertelemiş, ancak film tamamlanır tamamlanmaz bir kalp krizi geçirerek hayata veda etmiş. Film Massimo Troisi'ye ithaf edilmiştir.
Filmde deniz kıyısında, Mario ve Pablo Neruda arasında metaforlar üzerine geçen diyalog hep çok hoşuma gitmiştir;
"Mario: Metafor. Nedir o?
Pablo Neruda: Metafor mu? Metafor...
Nasıl anlatsam? Konuşurken bir şeyi diğerinin yerine kullanmak.
Mario: Bu sizin... şiirlerinizde kullandığınız bir şey mi?
Pablo Neruda: Evet, aynı zamanda öyle.
Mario: Örneğin?
Pablo Neruda: Örneğin..."Gökler ağlıyor." dediğinde ne kast ediyorsun?
Mario: "Yağmur yağıyor."
Pablo Neruda: Evet, çok iyi. Bu bir metafor.
Mario: Kolaymış öyleyse! Neden bu kadar karışık bir ismi var? "