2011'in ilk gününün güneşli ama serince diyebileceğim öğleden sonrasında, bir baba-kız, yani kızım ve sevgili(m) kocam, Boğaz'ın Avrupa Yakası'nın beşte birini yürüdüler; Emirgan'dan Ortaköy'e... Kediler ve son karedeki sade Türk kahvesi haricindeki günceme konuk ettiğim fotoğrafları ve konuk etmediğim daha nicelerini kızım çekmiş. Baba-kız, çok az duraklamalarla (fotoğraf çekmek vb. için) oldukça tempolu bir yürüyüşle 16:00 civarında Ortaköy'e gelip benimle buluştular... Farklı türdeki kahvelerimizi yudumlayıp, kızımın piyano dersine gelecek öğretmenini karşılamak için alelacele evimize doğru yola koyulduk ki, eve vardıktan bir-iki dakika sonra kapımızın zili ritmik bir biçimde çaldı..! Biz eve döndük, gün akşama döndü, akşamsa geceye dönecek. Ya gece? Gece de dönecek güne.
İstanbul'un bugünkü Boğaz kalabalığı baş döndürmüş diyorlar!