Güzeller güzeli İstanbul, kendisiyle ilgili pek çok efsane barındırır. Antik Yunan'dan gelen bir efsaneye göre, günümüzden çok yıllar önce göçmen Megaralılar, bir kahinin (orakl)"Yeryüzü cennetinde bir Körler Ülkesi var; karşısında da bir tepe. Aradığınız umut orada!" diyerek yol göstermesi üzerine, gemilerle, o zaman adı-sanı olmayan muhteşem bir yere gelmiş ve bu yerin güzelliği karşısında deyim yerindeyse büyülenmişler. "Dünya'daki Cennet' yani İstanbul'muş geldikleri, buldukları yer. Karşı kıyıdaki sis kalkınca orada da bazı yerleşimleri fark ederek şaşırmışlar; "Bu cennet gibi yer dururken, karşı kıyıya, bu güzelliği görmeden yerleşenler, kör olmalı; işte "Körler Ülkesi" diye bağırmışlar! Onların "Körler Ülkesi" dedikleri yer Kalkedonia'ymış yani bugünkü Kadıköy.
Anneler ve kızları olarak; kızım, ben, kardeşimin eşi ve kızı, Pazar günü yeniden keyifli bir Kadıköy gezisi gerçekleştirdik. Üniversite yıllarımın Süreyya Sineması’na Süreyya Operası’na dönüştürülmesinden beri bir türlü gidememiştim. Yeğenim için biletleri alınan müzikli çocuk oyunu sayesinde, Süreyya Operası’nı da görmüş, üstelik de locadan oyunu izlemiş olduk hep birlikte. Kızım büyüdüğünden beri, doğal olarak, çocuk oyunlarını izlemiyoruz; "Çocuk Dünyası" oyunu, bizim için de yıllar sonra yinelediğimiz hoş bir deneyim oldu.Martıların eşliğinde geldiğimiz Kadıköy’den yine martıların eşliğinde ayrılırken, yangından sonra yeni gördüğüm Haydarpaşa’yı da hüzünle selamladım. Anneler ve kızları olarak gerçekleştirdiğimiz keyifli "Körler Ülkesi" gezintimize ilişkin tüm kareler, yalnızca fotoğraf makinemde değil belleğimde de artık!