19 Ocak 2009 Pazartesi
Aşk Bireyseldir!
Gerçeküstücü yönetmen Alejandro Jodorowsky'in Fernando Arrabal'ın bir tiyatro oyunundan uyarladığı 1968 yapımı Fando y Lis / Fando and Lis / Fando ve Lis isimli film bir aşk öyküsü üzerine yapılanmış. Fando y Lis Jodorowsky'nin Meksika'da çektiği ilk filmdir. Bu sürreal aşk öyküsü Meksika'da olay olur, muhafazakar izleyiciler yönetmeni taşlarlar.
Filmde olmayan (?) mutluluk (ya da düşlerimizin ülkesi demek daha mı doğrudur?) ülkesi Tar'ı arayan Fando ve Lis'le birlikte umutsuz arayışa dahil oluyoruz. Lis felçlidir ve Tar'a ulaşmayı hedefledikleri yolculukta nereye kadar devam edebilecektir? Yoksa başaramayacağını içinde taşıdığı için mi "Tar'ı bulamazsak burada kurabiliriz" demiştir? Fando ve Lis, toplumdan kaçarak ama sürekli toplum tarafından kovalanarak yolculuklarını sürdürür.
Kesik kesik sahnelerin ardarda gelmesi gibi bir kurgu Fando y Lis'in kurgusu. Tıpkı düşlerimiz gibi. İzlemesi katlanma sınırlarını zorluyor. Yer yer oldukça sapkın bir film. Yıkıntılar içinde yanan bir piyanoya odaklanıyor kamera bir ara. Yanan piyanoda piyanist çalmaya devam ediyor. Jodorowsky gerçek dünyadan kaçın imgelere sığının diye yol gösteriyor...İmgeler dünyasında yaşamak kolaymış gibi!!!
Diyor ki Jodorowsky; ‘Deli miyim? Kesinlikle! Aynen şu gezegen üzerinde yaşayan tüm medeniyetin deli olması gibi. Şu an tüm insanlığın çıldırmış olduğunu düşünüyorum.’
İzdüşüm(ler)
GERÇEKÜSTÜCÜLÜK,
SİNEMA