Beklentilerimiz bizi yönlendiren imgelerdir. Nuri Bilge Ceylan'ın izlememiş olduğum tek filmi 1999 yapımı Mayıs Sıkıntısı / Clouds of May filmi idi. Nuri Bilge Ceylan'ın kasaba yaşantısı üzerine muhteşem üçlemesinin ikinci filmi Mayıs Sıkıntısı. İlki Kasaba / The Small Town (1997) ve de üçüncüsü Uzak / Distant (2002).
Bu üçlemenin öncülü ise Nuri Bilge Ceylan'ın 1995 yapımı kısa, siyah-beyaz ve diyalogsuz filmi Koza / Cocoon'dır. Koza olmasaydı Kasaba, Mayıs Sıkıntısı, ve Uzak’da olmazdı.
Aşağı yukarı her karakter beklenti içinde Mayıs Sıkıntısı'nda. Artık İstanbul'da yaşayan ana karakter Muzaffer doğup büyüdüğü memleketinde ilk filmini çekip tamamlama beklentisi içindedir. Muzaffer'in babası Emin yirmi yıldır kadastrocuları beklemektedir. Ufaklık Ali kırk gün boyunca yumurtayı kırmadan cebinde taşıyarak müzikli saate kavuşabilmek hayali içerisindir. Saffet kasabadan (taşradan) kaçıp kurtulabilmek için üniversite sınav sonuçlarını beklemektedir. Sınavlarda başarısız olunca büyük şehire gitme hayali için Muzaffer'in kendisine yardım etmesi beklentisi içine girecektir. Ki Saffet'in büyük şehire kavuşma beklentisine Uzak filminde kavuştuğunu görebileceğiz. Saffet yönetmen olmayı hayal eden Muzaffer'in evinde İstanbul'da kalmaya Uzak filminde gidecektir.
Taşrada hayat yavaş akıyor. Görüntüler insanı rahatlatıyor. Büyük kentin soluksuzluğu yok, telaşı yok, acımasızlığı yok. Ama yine de bir sıkıntı var filmin bizlere akıttığı, dile getirilemeyen, sadece gözlemlenebilen...Beklentilerden kaynaklanıyor belki de sıkıntılar.
İnandığım bir dayanak var; hayalleriniz kadar varsınız! Uzaklara gitme hayali de benim tek beklentim.