9 Mayıs 2009 Cumartesi

İnsanlardaki önyargıyı parçalamak, atomu parçalamaktan çok daha zor " demişti Albert Einstein...

bu bıçak başka bıçakReginald Rose'un oyunundan uyarlanan Sidney Lumet'in 1957 yapımı 12 Angry Men / 12 Öfkeli Adam bir süre televizyon için çalışmış olan yönetmenin ilk filmi.

Film karar aşamasındaki 12 mahkeme jürisini anlatmakta. Filmin başında kısa bir mahkeme sahnesi var ve babasını öldürmekle suçlanan genci gördüğümüz tek sahne bu. Girişteki bu bölümün ardından film tamamıyla jürinin kapandığı jüri odasında geçiyor. 12 jüri üyesinden 11'i gencin suçlu olduğuna kanaat getirmiştir ve bir an önce genç hakkında hükümlerini mahkemeye bildirerek toplandıkları odadan çıkıp gitmektir niyetleri. Oysa jüri üyelerinden Henry Fonda'nın canlandırdığı 8. jüri karakteri olan Bay Davis, hemen işlerini bitirip gitme arzusunda olan 11 üyeden farklı olarak "suçlu" kararına karşı çıkar. Amerikan adalet sistemi ve jüri olgusunu işleyen filmde de belirtildiği üzere, jürinin karar alması için çoğunluğun değil tüm üyelerin kararı aynı olmalıdır. Aksi halde jüri kendini ancak fes edebilmektedir. 8. jüri üyesinin tek isteği tekrar konuşulması, delillerin baştan gözden geçirilmesidir. Ona göre bu kadar kolay ölüme gönderilmemelidir bir genç. Böylelikle 8. jüri üyesi kendine göre sahip olduğu mantıklı şüpheleri bir bir gözler önüne sererek yavaş yavaş diğer üyelerin de görüşlerini değiştirmeye başlayacaktır.

Sonuçta babasını öldürmekle suçlanan gencin katil olup olmadığını asla öğrenemezsiniz. İzleyici olarak siz de jüri odasındaki 13. sandalyede otururmuşcasına konuşmalarını, tartışmalarını, vicdanlarını sorgulamalarını birbuçuk saat boyunca heyecanla takip edersiniz. Siz de her bir jüri üyesi kadar kendinizi sorumlu hissededip önyargıların nasıl paramparça edilebileceğine tanık olursunuz.

Adı üstünde 12 Öfkeli "Adam", filmde hiç kadın yok! Kadın hep ikinci sırada, orada, burada ya da taaa uzaklarda olması fark etmiyor.
12 Öfkeli Adam