
Farkındayım, öyleyse mutsuzum!
Sinema ve kültür-sanat ağırlıklı, hayata dair kişisel izler.
Zafer Türküsü
Yaşamaz ölümü göze almayan,
Zafer göz yummadan koşana gider.
Bayrağa kanının alı çalmayanın,
Gözyaşı boşana boşana gider.
Kazanmak istersen sen de zaferi,
Gürleyen sesinle doldur gökleri.
Zafer dedikleri kahraman peri,
Susandan kaçar da coşana gider.
Bu yolda herkes bir, ey delikanlı!
Diriler şerefli, ölüler şanlı.
Yurt için dövüşen başı dumanlı,
Her zaman bu şandan, o şana gider.
Faruk Nafiz ÇAMLIBEL
Gerçeküstücülüğün (sürrealizm) isim babası Fransız şair Guillaume Apollinaire'in doğumgünü bugün. Yukarıdaki kaligram (“Mon coeur pareil à une flamme renversée.”) Paris'te Père-Lachaise Mezarlığı'ndaki mezarının üzerine oyuludur.
“Buluşmalarımızın her anını"Ayna"da ölüme yakın duran bir ruh hali içindeki bir adamın (ki hiç görmüyor sadece sesini duyuyoruz filmde) çoğu zaman kendisinin de içinde kaybolduğu anıları eşliğinde çocukluk ve ilk gençlik yıllarına dönüyoruz. Eski karısını ve annesini aynı kadın olarak düşlüyor adam. Adamın annesiyle telefonda konuştuğu sırada 1935 yılından söz ediliyor. Bu babalarının kendilerini terk ettiği ve kaldıkları çiftlik evinin karşısındaki evin yandığı yıl. Bu sözü edilen 1935 yılı dışında film genel olarak zamansız gibi ama oldukça hoş göndermeler, görüntüler aracılığıyla filmde sıçrama yapılan zamanları da tahmin edebiliyoruz. Örneğin Tarkovski'nin 1966 yapımı 15. yüzyıl Rus ressam Andrey Rublyov / Andrei Rublev'in hayat hikayesini anlattığı filmin afişi var duvarda. Ya da annenin matbaada çalıştığı zamanlarda baskıya girmiş bir metni panik halinde koşuşturarak kontrol etmeye gittiği sahne var. Burada aslında ne kastedildiğini filmin izledikten hemen sonra ilgili bölümü okuduğum İsmail Ertürk'ün Perde’li Düşünceler: Yönetmenler ve İzlekler Işığında Sinema** kitabından öğreniyorum. Joseph Stalin’in adının Pravda’da bir baskı hatası sonucu Sralin (sıçmış adam) diye geçmesi, bunun üzerine Stalin’in baskı makineleri ve basımevi çalışanlarını tutuklatıp Gulag’a göndermesi olayına annenin metin kontrolü için matbaaya koşuşturması ile gönderme yapılmış. Ayrıca çocuk çiftliğin yanışını seyrederken kamera, çocuğun gözlerinde yansıyan alevlerden İspanya'ya iç savaş görüntülerine, daha sonra 2.Dünya Savaşı ile Nagazaki'ye atılan atom bombası görüntülerine oradan Çin’e ve Andrey Tarkovski'nin de katılmış olduğu savaş için çocukların özel yetiştirildiği kamplardaki görüntüleri dolaşıyor.
Bir mucize gibi coşkuyla kutlardık
Yeryüzünde yalnız biz vardık
Sen bir kuş kanadından daha hafif ve inceydin
Bir hayal gibi, merdivenleri uçarak
Yağmurlarla ıslanmış
Leylakların arasından geçirip,
Aynanın ötesindeki ülkene götürürdün beni."
Arseni Tarkovski
*Agora Kitaplığı, 2008
**Yapı Kredi Yayınları, 2008
Küçük Sevinçler Bulmalıyım
Bir zamanlar yüreğim
Sonsuz Bir sevinçle çarparken
Deli gibi
Ne hayaller kurardım
Dolaşırdım bulutlarla birlikte
Konuşurdum dünyanın gözleriyle
Bitmez tükenmez sanırdım sevgilerim!
Avuçlarımdaydı dünya!
Avuçlarımdaydı dünya!
Gördüm!
Kaçıverdi avuçlarımdan dünya
Sevgilerim çorak çöllerde kayboldu
Gözyaşları ve acınası bir yüz kaldı
Bana
Şimdi küçük sevinçler bulmalıyım
Bir cümle...
Bir insan...
Bir dost sıcaklığı
Bir çocuk gülümsemesi gibi
Küçük sevinçler bulmalıyım...
Işıl Özgentürk
Across The Universe
Words are flowing out like endless rain into a paper cup,
They slither wildly as they slip away across the universe
Pools of sorrow, waves of joy are drifting through my opened mind,
Possessing and caressing me.
Jai guru deva om
Nothing's gonna change my world,
Nothing's gonna change my world.
Nothing's gonna change my world.
Nothing's gonna change my world.
Images of broken light which dance before me like a million eyes,
They call me on and on across the universe,
Thoughts meander like a restless wind inside a letter box
They tumble blindly as they make their way
Across the universe
Jai guru deva om
Nothing's gonna change my world,
Nothing's gonna change my world.
Nothing's gonna change my world.
Nothing's gonna change my world.
Sounds of laughter shades of earth are ringing
Through my opened views inciting and inviting me
Limitless undying love which shines around me like a
Million suns, it calls me on and on
Across the universe
Jai guru deva om
Nothing's gonna change my world.
Jai guru deva, Jai guru deva
John Lennon ve Paul McCartney
***********
Evren Boyunca
Kelimeler, kağıt kaseye dökülen
sonsuz yağmur gibi uçup gider
Sürtünerek ilerleyip, evren boyunca kayar
Kader sözcükleri sevinç dalgaları berrak zihnimden
beni kucaklayarak öpüp okşayarak sürükler .
Jai guru deva om hiç bir şey dünyamı değiştiremez
Kırılan ışık hayalleri,
Beni tekrar tekrar çağıran bir milyon gözün dansetmesi sanki
Ve evren boyunca düşünceler bir posta kutusunun içindeki
Dinmeyen rüzgar gibi amaçsızca dağılıyor
Evren boyu çizgilerini sürerken bilinçsizce karışıyor
Jai guru deva om hiç bir şey dünyamı değiştiremez
Kahkaha sesleri, gölgeler
Beni tahrik ve davet ederek
Gözlerimin önünde uçuşuyor
Etrafımda parlayan bir milyon güneş gibi
Ölmeyen sonsuz bir aşk, beni evren boyunca tekrar çağırıyor.
Jai guru deva om hiçbir şey yaşamımı değiştiremez
Hiç bir şey dünyamı değiştiremez
Jai guru deva, jai guru deva
John Lennon ve Paul McCartney