11 Ağustos 2009 Salı
Ağustos'ta Rapsodi
Akira Kurosawa Hiroşima ve Nagazaki'ye atom bombaları atıldığında 35 yaşındadır. Atom bombalarına dokunaklı bir yanıt vermek için 46 yıl bekleyecek, 1991 yapımı Hachi-gatsu no kyôshikyoku / Rhapsody in August / Ağustos'ta Rapsodi filmini 81 yaşındayken tamamlayacaktır. Akira Kurosawa'yı sanırım "ne acılar çektik (!)" edebiyatı yapmadan anlatmak istediklerini aktardığı için seviyorum. Savaş sonrası gerçekleştirdiği tarihi filmler dışındaki tüm filmlerinde Japon halkının değerlerinin nasıl yozlaştığı, Japonların geçmişlerinden nasıl koptukları konularında çok keskin dersler vermiştir filmlerinde, alabildiğine sakin ama bir o kadar vurucu anlatımıyla.Yazar Gabriel Garcia Marquez Ekim 1990'da Akira Kurosawa ile "Ağustos'ta Rapsodi" filminin çekimlerinde, Tokyo'da yaklaşık 6 saat süren bir söyleşi yapar. 23 Haziran 1991'de Los Angeles Times'da bu söyleşi yayınlanır. Marquez söyleşinin bir yerinde; "kimse kimseyi öldürüyor mu?" sorusunu yöneltir. Kurosawa şöyle yanıtlar: “Film Nagazaki'ye atom bombasının atılmasını yaşamış ve hayatta kalmış bir kadının torunlarının kendisini ziyareti ile ilgili. Bu filmi çekerken, insanları şoka sürükleyici ve katlanılamayacak olduğu kesin olan gerçeklikte sahnelere hiç girişmedim.... Halen o bombalama gününü hatırlıyorum ve o korkunç olayın gerçek dünyada yaşandığına inanamıyorum. Ama en kötü yanı Japonların o olayı artık unutmayı tercih etmeleri...” "Peki" der Marquez "bu hafıza kaybının Japonlar için gerekçesi ve anlamı nedir?" Kurosawa'nın yanıtı Ağustos'ta Rapsodi filminin bombalara karşı verilmiş narin ama dokunaklı duruşu gibidir: "Japonlar bu konuda açıkça konuşmayı tercih etmiyorlar. Özellikle siyasiler Amerika Birleşik Devletleri korkusuyla sessiz kalmışlar. Hiroşima ve Nagazaki'ye atom bombası atılması kararını veren Amerikan Başkanı Hary Truman'ın 'bu bombalar savaşın sona ermesini çabuklaştırmak içindir' açıklamasını kabullenmişler. Yine de, bizim için, savaş devam ediyor. Hiroşima ve Nagazaki için yayınlanan resmi ölüm kayıt sayısı 230.000 idi. Oysa yarım milyondan fazla insan ölmüştü. Şimdi, 45 yıl sonra bile Atom Bombası Hastanesi'nde ölmeyi bekleyen radyasyon etkilerine maruz kalmış 2700 hasta var. Diğer bir deyişle atom bombası hala Japonları öldürmeye devam ediyor."