Akira Kurosawa'nın 1952 yapımı Ikiru / To Live / Yaşamak filmi en yavaş ve sıkıcı bulduğum filmi oldu büyük ustanın. Çok klişe bir konuyu inanılmaz iyi işlemiş Kurosawa ama yine de filmi sevemediğim gerçeğini değiştirmiyor bu durum.
Üniversitede yüksek lisans derslerimi tamamlarken "Siyasi Teori" dersinde Japon siyasi yönetimi ödev konumdu. Ödevden anımsadığım Japon sisteminin "sacayağı" benzetmesine birebir uymasıydı. Bir yanda yönetimi elinde bulunduran Liberal Demokratik Parti(LPD), diğer yanda Uluslararası Ticaret ve Endüstri Bakanlığı (MITI) ve de son ayak olarak bürokrasi! Japonya'yı bu üçlü sistem yönetiyor ve bürokrasi olmazsa olmaz parçalardan en önemlisi!
Film, ana kahraman Kanji Watanabe'nin (Akira Kurosawa'nın gözde oyuncularından Takashi Shimura bu rolde) mide kanseri olduğunu öğrendiğinde yaşamının son 30 yılını çalıştığı büroda yani bürokrasinin çarklarında nasıl heba ettiği gerçeğinin ayırdına varması temeli üzerinden şekilleniyor. "Böyle gelmiş böyle gider" özlü sözünün kafamıza dank ettirdiği gibi sistem geldiği gibi işlemeye devam edecektir ama karşı koyacak tek bir kişi bile yeter "böyle gelmiş böyle gider"i "böyle gelmiş böyle gitmez"e dönüştürebilmek için.
Kurosawa, savaş sonrası Amerikan işgali (demokratikleştirme süreci mi desek yoksa!) altındaki Japonya'yı bize çok güzel aktarıyor bu filmiyle. Sosyo-ekonomik yapıdan aile hayatına, Devlet Dairelerinin bürokrasisinden Japon gece hayatına dek o dönemdeki yaşam tarzını, şarkılar, danslar ve "doğumgünü" kutlamalarıyla da had safhada hükmeden Amerikan kültür emperyalizmini ince eleştirilerle izleyiciye sunuyor. "Too Young" şarkısı çalıyor örneğin kahramanımız mide kanseri olduğunu öğrendikten sonra. Aslında bulunduğu restorandaki başka birisini kutlamak için atılan "Happy Birthday" çığlıkları arasında yeni hayatına başlıyor kahramanımız ve 30 yıldır boşa geçirdiği hayatını anlamlandırmaya karar veriyor.
Bulunduğu mevkiiyi korumanın "gözlerimi kaparım vazifemi yaparım" mottosundan geçtiği bir süreçte Kanji Watanabe hiçbir şey sorgulamamıştır işiyle ilgili ve salt mührünü basıp durmuştur önüne koyulup alınan evraklara. Oysa hayat kendisine dairede çalışan genç Toyo'nun yakıştırmış olduğu "mumya" lakabı gibi olmaktan çok ötesidir. Hayatın anlamı geride kalıcı bir şeyler bırakmaktır, hayatın anlamı bencilce sadece kendini düşünmemektir, hayatın anlamı başkalarına yardım etmektir. Kanji Watanabe'nin son demlerinde anlamlandırdığı hayatı bir çocuk parkının oluşturulmasına vesile oluyor. "Inochi mijikashi / Life is brief / Hayat kısa" şarkısının sözleri eşliğinde salıncaktayken bu yüzden huzuru buluyor.
Atılan iki atom bombasından sonra ana kahraman neden mide kanseri olmuş diye sorgulamıyoruz elbette !