Akira Kurosawa'nın 1958 yapımı siyah-beyaz muhteşem Kakushi-toride no san-akunin / The Hidden Fortress / Saklı Kale filmini inanılmaz bir keyifle izledim. Saklı Kale; George Lucas'ın Star Wars / Yıldız Savaşları filmine ilham kaynağı olmuş, 2008 yılında da yönetmen Shinji Higuchi tarafından Kakushi toride no san akunin - The Last Princess / Son Prenses ismiyle yeniden çekilmiş.
Hoş bir peri masalı tadında olan Akira Kurosawa'nın Saklı Kale'si 16. yüzyıl Japonyasında geçiyor. Prenses Yuki, Akizuki krallığını yeniden toparlayabilmek için odunların içine gizlenmiş altınlarla düşman hatlarının içinden geçmek zorunda. Kendisine yenilmez savaşçı olarak tanınan cesur General Rokurota Makabe eşlik ediyor. Kurosawa'nın gözde oyuncularından Toshirô Mifune General Rokurota Makabe rolünde ve bence oyunculuğunun zirvesinde olduğu rollerden biri olmuş bu güçlü, vefalı, sadık ve asil general rolü. Asil Prenses ve güçlü koruması General'in sıradan iki köylüyle başlayan (daha sonra kurtardıkları köylü kızını da ekleyince beş kişi olarak devam ediyorlar yola) kaçış macerası sınıfsal olarak farklı bakışların yaşadıkları, izlenimleriyle izleyiciye aksettiriyor. Bir yanda asil Prenses'in kendisini gizlemek için sıradan bir köylü gibi davranırken halkının içinde olduğu şartlara kendi gözleriyle tanık olması ve hayatın gerçekleriyle karşılaşması, diğer yandan iki köylü aracılığıyla temel gereksinimleri (beslenme, barınma, seks) giderilen halkın "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" mottosuyla hareket etmesi.
Film kahramanlarının katıldıkları Ateş Festivali dans sahneleri ve ateş dansı ile Prenses Yuki'nin esir düştükleri zamanda da ayrıca söylediği şarkının sözleri çok anlamlı. "Düşün, göreceksin ki... Dünya karanlık ve boş bir yer..."
Onurlu ve cesur olmak General Makabe ve Prenses Yuki karakterleriyle, sadakat ve vefakarlık kurtarılan köylü kız karakteriyle, saf ama yeri geldiğinde fırsatçı olmak da iki köylü karakteri ile Kurosawa'nın Saklı Kale'sini hasbelkader film dağarcığımda çok farklı bir yere koymamı sağlıyor. Saklı Kale saklı bir başyapıt gibi.