31 Ağustos 2014 Pazar

Mon oncle d'Amérique

Hiroşima'ya atom bombası atılmasından tam 14 yıl sonra 1959'da çektiği Hiroshima, Mon Amour / Hiroshima, My Love / Hiroşima, Sevgilim filmiyle kalbimde taht kuran Alain Resnais, Fransız Yeni Dalga akımının anlaşılması en zor yönetmenlerinin başında geliyor. Sinema tarihinin en verimli yönetmenlerinden biri olan Resnais son zamanlarında hasta yatağından dahi direktif vermiş, ölümünden hemen önce Berlin Film Festivali'nde gösterilen son filmi Aimer, boire et chanter / Life of Riley / Sevmek, İçmek ve Şarkı Söylemek, festivalde Alfred Bauer Özel Ödülü'nü almıştı. Berlin Film Festivali'nden kısa bir süre sonra, 1 Mart 2014 tarihinde 91 yaşında aramızdan ayrılan Alain Resnais ardında sinema tarihinin en ilginç, en anlaşılmaz filmlerini bıraktı dersem oldukça doğru bir tespit olacak. (Bu arada hemen belirteyim: Alain Resnais'nin tüm filmleri arasında anlaşılmazlık hususundaki birinciliği tartışmasız olarak 1961 yapımı L'année dernière à Marienbad / Last Year at Marienbad / Geçen yıl Marienbad filmine veriyorum.)
Son günlerde film izlemek için arşivimize el attığımızda hep "Fransız Yeni Dalga" filmleri öne çıkıyor. Yeniden bu kadar çok haşır neşir olunca bu akıma, Chris Wiegand'ın "Fransız Yeni Dalga Sineması" kitabını da okumaya başladım. Jean-Luc Godard'ın 1962'de "Vivre sa Vie / My Life to Live / Hayatını Yaşa" filmindeki karakterine söylettiği "hikaye çok aptalca ama çok güzel yazılmış" cümlesi Fransız Yeni Dalga akımının da temel taşı gibi. Fransız Yeni Dalga akımındaki filmlerin hikayelerini Godard'ın dediği gibi aslında aptalca bulmuyorum. Bu filmler bana herşeyden önce karmaşık geliyor, belki bu karmaşıklık da çok güzel olmalarını sağlıyor.
Alain Resnais'nin 1980 yapımı Mon oncle d'Amérique / My American Uncle / Amerikalı Amcam filmi, Resnais'nin filmlerinde hep değindiği bellek sorunsalına uygun bir filmi olmuş. Filminde anlatmak istediklerinin bilimsel dayanaklarını, filminde yer alan üç ana karakterin öyküleri bireysel yürürken veya birbirleriyle kesişerek sürerken bir Davranışbilimi Profesörünün insan davranışları, insan beyni ve belleği üzerine sunduğu teorileriyle açıklamaya çalışıyor. Bir yanda bilimsel teoriler, bir yanda kurgusal hayatlar birbirine karışırken, Resnais yarattığı film karakterlerinin sevdiği sinema oyuncularının ( Jean Gabin, Danielle Darrieux ve Jean Marais) filmlerinden karelerle de filmindeki geçişleri süslüyor.
Filmin adını aldığı Amerikalı Amcaya gelince, her üç karakterin birer cümleyle değindiği ütopik amca elbette filmde hiç bir zaman ortaya çıkmıyor!

Kafanız karışacak, zaman zaman kaybolacaksınız ama yine de izlemekten keyif alacağınız güzel bir deneysel film Mon oncle d'Amérique / My American Uncle / Amerikalı Amcam. İyi ki Fransız Yeni Dalgacılar filmleri, kitapları çok sevmişler, üretmişler ve filmseverlere bir dolu eser bırakmışlar, bırakıyorlar ve bırakacaklar.