
Filmde öyküsüne odaklandığımız tutkulu koleksiyoner Mithat Bey dışında bir de Mithat Bey'in oturduğu apartmanın kapıcısı olan Ali var. Köyünden kalkıp ailesiyle birlikte İstanbul’a gelen ve Emniyet Apartmanı’na kapıcı olarak giren Ali’nin tüm hayatı çalıştığı, oturduğu apartman ve apartmanın çevresiyle sınırlıyken Mithat Bey’in artık yaşlılığı sebebiyle gidemediği mekanlara, semtlere Ali’yi göndermekle görevlendirmesi ona yeni ufuklar açıyor. Bu arada apartmanın diğer sakinlerinin bir yandan deprem korkusuyla bir yandan da daha değerli dairelere sahip olmak amacıyla apartmanı yıktırıp yenisini yaptırtmak arzuları Mithat Bey’in uğruna eşinden ayrıldığı koleksiyonları için ciddi bir tehdit oluyor. Binanın yıkılması durumunda Mithat Bey koleksiyonlarını dolayısıyla tüm emeklerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyayken kapıcı Ali de hem oturduğu evini hem de işini kaybedecektir. Adı Emniyet olan apartman artık hem Mithat Bey hem de Ali için emniyetsiz bir yer haline dönüşmektedir.
Haziran 2009’da Cinedergi’deki röportajında 2002’de çektiği “Koleksiyoncu” belgeselinin konusunu geliştirerek 11’e 10 Kala’yı çekmesinin nedeni sorulduğunda, “Koleksiyoncu üzerine sorularım henüz bitmemişti. “ demiş Pelin Esmer. “Merakım dinmedi, dinene kadar da peşinden gitmem gerekiyordu. Çünkü sonuçta o film bir anlamda benim girizgâhımdı, bende daha çok soru oluşturdu ve o soruların cevabını bulmaya çalışmanın yolu da film yapmak. “ İyi ki merakının peşinden giderek bize tutkulu koleksiyoner Mithat Bey’i daha derinlemesine tanıtmış yönetmen. Kurguladığı apartman görevlisi (Mithat bey kapıcı demiyor hiçbir zaman, apartman görevlisi olarak tanımlıyor oturduğu Emniyet Apartmanı’nın kapıcısını) Ali ile de fırsatçıların her dem etrafımızda olduklarını, saf gibi görünen insanların nasıl açıkgöze dönüşebileceklerini çok güzel göstermiş bize.