Felsefe Profesörü Marion kitabını yazmayı tamamlamak üzere kiraladığı dairede yan komşusu terapist ile ona terapiye gelen hastasının konuşmalarını duymaya başlar. Bu kadının hüznünden, anlattıklarından, evliliğiyle, kocasıyla ilgili söylediklerinden çok etkilenir ve kendisi de yavaş yavaş geçmişiyle bir hesaplaşmaya girişir. Geri dönüşlerle Marion’un hayatını, çevresindeki insanları, büyüdüğü evi, annesini, babasını, erkek kardeşini, erkek kardeşinin karısını, ilk kocasını, kendi isteğiyle son verdiği hamileliğini, ikinci kocasını, ikinci kocasının ilk eşinden olan kızını, ikinci kocasının kendisini çok seven ve ikinci kocasıyla kendisini evlenmekten vazgeçirmeye çalışan yakın arkadaşını, yani tüm yaşadıklarını izlemeye başlarız. (Oldukça yorucu değil mi ? Ne kadar Bergmanvari de olsa izlediğimiz sonuçta tipik bir Woody Allen filmi.) Marion kendisini sorgularken izleyici olarak biz de onu, daha doğrusu yaptıklarını sorgularız. Bu arada belki kendi hayatımız da nasibini alır sorgulanmaktan.
Babasını ziyaret ettiği gün Marion’un artık yaşamayan annesinin kitaplarını karıştırırken kendisini Rainer Maria Rilke’nin şiirleriyle ilk tanıştıranın annesi olduğunu öğreniriz, bir de annesinin en sevdiği Rilke şiirinin “Apollon’un Arkaik Gövdesi” olduğunu. Woody Allen adı geçen şiirin son iki dizesini almış filme ve Marion’un Rilke’nin kitabından okuduğu dizeler (annesinin gözyaşlarının izleri de vardır bu iki dizede kitabın üzerinde) aslında Marion’un hayatıyla ilgili yapmak istediklerinin de bir özeti gibi. Filmden daha fazla bahsetmek yerine benim için yalnızlığın şairi olan Rainer Maria Rilke’nin Woody Allen’in Another Woman filminin içinden son iki dizesiyle geçen şiirin tamamını konuk etmek istiyorum “AY’dan İzlenimler’”e….
Archaischer Torso Apollos
Wir kannten nicht sein unerhörtes Haupt,
darin die Augenäpfel reiften. Aber
sein Torso glüht noch wie ein Kandelaber,
in dem sein Schauen, nur zurückgeschraubt,
sich hält und glänzt. Sonst könnte nicht der Bug
der Brust dich blenden, und im leisen Drehen
der Lenden könnte nicht ein Lächeln gehen
zu jener Mitte, die die Zeugung trug.
Sonst stünde dieser Stein enstellt und kurz
unter der Shultern durchsichtigem Sturz
und flimmerte nicht so wie Raubtierfelle;
und brächte nicht aus allen seinen Rändern
aus wie ein Stern: denn da ist keine Stelle,
die dich nicht sieht. Du mußt dein Leben ändern.
Rainer Maria Rilke
*************
Apollon'un Arkaik Gövdesi
Tanımak kısmet olmadı o muhteşem başını
Çakmak çakmak gözyuvarlarını.
Ama gövdesi ışıldıyor bir sokak lambası gibi hala
Sadece kısılmış, içeri kaçmış bakışı.
Gövdesi ışıl ışıl ayakta.
Oyle olmasa, göğsünün yuvarlaklığı,
kamaştırmazdı gözünü, hafifçe
Yana kıvrılışından belinin, bir gülümseme
Gitmezdi tam merkezine üreme bölgesinin.
Çirkin ve kısacık dururdu öyle olmasa,
Bu taş yığını, omuzların saydam kavisi altında
Parıldamazdı, vahşi bir hayvan postu gibi.
Böyle her köşesinden ışık saçıp, taşmazdı
Bir yıldız gibi: Yok çünkü hiçbir yeri
Seni görmeyen. Değiştirmelisin hayatını.
Rainer Maria Rilke