20 Eylül 2011 Salı

The Panic in Needle Park

The Panic in Needle Park“New York'un Batı Yakası'nın 72. Cadde'siyle Broadway'in kesiştiği nokta Sherman Meydanı’dır ancak eroin bağımlıları buraya Needle (İğne) Park der.”

Jerry Schatzberg’in 1971 yılının New York’unda geçen ve o yıllarda hakikaten yukarıda belirtildiği gibi “İğne Park” olarak tanımlanan Sherman Meydanı’nındaki eroin bağımlılarını konu edinen yarı belgesel tadında diyebileceğim The Panic in Needle Park filmi çok yalın bir anlatıma sahip. Film “Esrar Bitti” başlığıyla bizde tanınıyor ama ben “İğne Park’ta Uyuşturucusuz Zamanlar” demeyi tercih ediyorum. Filmde yer alan oyuncular dışında İğne Park’ta oynayan pek çok kişi gerçekten oralarda sokaklarda yaşayan, İğne Park’ın müdavimi uyuşturucu bağımlılarıymış.

Film, küçük ölçekte hırsızlıklarla hayatını sürdüren eroin bağımlısı Bobby ile Bobby vasıtasıyla uyuşturucuya alışan Helen’in umutsuz aşkını anlatıyor. Bobby rolünde Al Pacino var ve sinema dünyasındaki ikinci rolü bu film. O kadar başarılı bir performans sunuyor ki Pacino, bundan sonra kaptığı rol Francis Ford Coppola’nın The Godfather / Baba filmindeki sinema severlerin belleklerine adeta kazınacağı Michael karakteri oluyor.

Filmde İğne Park’ı Helen’in gözlerinden izliyoruz. Bobby’e olan tutkusuyla uyuşturucu bağımlısına ve bununla beraber uyuşturucu bulabilmek bir sokak fahişesine dönüşen Helen rolünü Kitty Winn üstlenmiş ve 1971 Cannes Film Festivali’nde “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünü almış.

Uzun uzun her türlü uyuşturucu bağımlılığının kötülüğü üzerine ahkam kesmeyeceğim. Film 1970li yılların New York sokaklarını gerçekten belgesel tadında sergilediği için ilginç ve seyre değer bir film. Ayrıca hemen belirtmeliyim ki The Panic in Needle Park filmi, “İçinden Türk Motifleri Geçen Filmler” kategorimle arşivimizde yerini alan bir filmdir.
Bobby bir minibüsün arkasından çaldığı televizyonu yaşlı bir kadına satmaya çalışırken, kadın 12 dolar veririm dediğinde; "Uf bu be! Ne istersen seyredersin bununla. Chicago mu istiyorsun, Chicago'yu seyredersin. Hatta Türk kanalları bile izlenebiliyormuş diyorlar.” diyerek son noktayı koyar ve 25 doları kapar kadından ! (O dönemde tek kanallı televizyon yayınımızın olduğunu eklememe gerek var mı?)Türk kanalları bile izlenebiyor !