12 Eylül 2011 Pazartesi

Miral

1916 Kudüs doğumlu, önemli ve zengin bir Filistinli ailenin mensubu olan Hind al-Husseini, 1948'deki Arap – İsrail Savaşı’nda Deir Yassin katliamının ardından yol kenarında bulduğu 55 Filistinli çocuğa evini açan ve sonrasında da anasız babasız kalan Filistinli çocuklar için Dar al-Tifl (Çocukların Yurdu) yetimhanesini kurmuş idealist bir kadın. 1967’den itibaren sadece kız öğrencilerin alındığı okuluna 1994 yılında ölene dek adeta tüm hayatını adamış Hind al-Husseini.Hind HusseiniRula Jebreal, Hind al-Husseini’nin yetimhanesinde büyümüş, Hind al-Husseini’nin kendisine bulduğu burs sayesinde Roma’ya gidip eğitimini tamamlamış Filistinli genç bir gazeteci – yazar. Kendi hikayesini “Miral” adlı yarı otobiyografik kitaba dönüştürmüş.MiralYahudi yönetmen Julian Schnabel, Rula Jebreal’in öyküsünden etkilenerek 2010 yılında Miral filmini tamamlamış. Kitabı senaryolaştıran da Rula Jebreal’in kendisi olmuş.
Kitabı okumadım, bu yüzden uyarlaması üzerine bir yorumda bulunamam. Ancak kitabın yazarının senaryoyu da oluşturmasının olumlu olduğu düşüncesindeyim. Rula Jebreal kitabı için “İsrail'in Filistin üzerinde kurduğu baskının gerçek hikayelerinden biri” demiş ve eklemiş; "Konu olmuş bitmiş değil. Hala devam ediyor. Miral artık ben değilim çünkü ben oradan uzaklaştım ve kendime yeni bir hayat kurdum. Ancak orada hala bir sürü genç kız var. Bu kızlar her gün baskı görüyor, şiddete, ırkçılığa maruz kalıyor."

Film hakkında İsrail Hükümeti bir yorumda bulunmamış ama filmin galasının Birleşmiş Milletler’de yapılmasına karşı çıkmış. İsrail’deki yahudi gruplar Filistinlilerin gözünden aktarılan olayları da kıyasıya eleştirmiş. Yönetmen Julian Schnabel ise "Bu filme başlarken bu tür tepkiler alacağımı biliyordum “ diye belirtmiş “Amerika’nın Sesi”’nde yayımlanan bir röportajında ve eklemiş: “Çünkü Amerika'da yahudi asıllı bir yönetmen tarafından bu zamana kadar Filistinlilerin bakış açısını anlatan bir film yapılmadı. Amerika'daki Yahudi toplumu ile İsrail arasında bir diyalog başlaması gerekiyor. Çünkü bu sorunu çözmemiz lazım." Schnabel filminin yahudi Amerikalılar arasında tartışma yarattığını kabul ederken Filistinli ve İsraillilerin ortak bir korkularını şöyle özetliyor: "Ne Filistinliler ne de İsrailliler, hiçbiri çocuklarının günün sonunda okuldan eve sağ geleceğinden emin olamıyor. Terörist saldırı mı olacak, bir asker bir çocuğu mu vuracak kimse bilmiyor."
1948 yılında İsrail Devleti’nin kurulmasıyla başlayan Miral filmi 1993 Oslo Barış Anlaşması’nın imzalanmasıyla sona eriyor. Filmde Hind Husseini ve Miral dışında iki kadın karakter daha var… Miral’in annesi Nadia ve Nadia’nın hapishanedeki hücre arkadaşı Fatma. Dört kadın karakterin bölümlenmiş hayatları üzerinden Filistin – İsrail çözümsüzlüğünü izlerken Ortadoğu'da sorunların asla bitmeyeceği yüzümüze bir kez daha şiddetle çarpıyor.
Filmde beni en çok etkileyen kadın karakter Hind Husseini oldu. Sadece kendi başına kendi topraklarında tüm olan bitene karşı dimdik ayakta durması değil, Miral’i ustalıkla yönlendirmesi de oldukça etkileyiciydi.Miral ve HindHind Husseini’yi Hiam Abbas canlandırmış filmde. Daha önce Etz Limon / Lemon Tree / Limon Ağacı filmi ile “Ay’dan İzlenimler”’e konuk olmuştu Hiam Abbas. Bence Hind Husseini üzerine başlı başına ayrı bir film de yapılmalı ve bu idealist kadın daha ayrıntılı irdelenmeli.
Son notum Miral filminin aynı zamanda “içinden filmler geçen filmler” kategorimde yer alacağı üzerine olacak. İçinden Roman Polanski’nin Repulsion / Tiksinti filmi geçiyor bu filmin ve geçtiği sahnede hayli geriyor izleyiciyi her iki film !