18 Şubat 2012 Cumartesi

Mantığımızı değil yüreğimizi dinlediğimiz zamanlar

Marco Tullio Giordana'nın 2003 yapımı, izleyicilere
1966'dan 2003 ilkbaharına dek iki erkek kardeşin yaşadıkları üzerinden İtalya'nın 40 yıla yakın bir dönemine tanıklık ettirdiği La meglio gioventù / The Best of Youth / Gençliğin Güzel Zamanları filmiyle ilgili izlenimlerimden önce filmin adına değinmek istiyorum.

İtalyan yönetmen Marco Tullio Giordana birbirinden ilginç ve bir şekilde tarihi gerçekliklere dayanan ya da tarihi gerçeklikleri de içinden geçiren filmler yönetmiş. 1995 yapımı Pasolini, un delitto italiano / Pasolini, an Italian Crime / Pasolini, Bir İtalyan Suçu filminde ayrıksı İtalyan yönetmen Pier Paolo Pasolini’nin öldürülmesi olayının perde arkasına kamerasını tutarak Pasolini'nin ölümünün ardındaki gerçekleri aktarmış ve seneler sonra 2003'te Carati ailesinin (arka planda İtalyan tarihinin) 40 yıla yakın öyküsünü anlattığı 383 dakikalık filmine Pasolini'nin 1954'te yayınladığı diyalekt şiirlerinin yer aldığı kitabının adı olan “La meglio gioventù” adını seçerek Pasolini'ye saygınlığını bir kez daha göstermiş.

Pier Paolo Pasolini'nin filmlerini de şiirlerini de severim. Şiir çevirmek zordur, bu yüzden Marco Tullio Giordana'nın epik filmine adını veren “La meglio gioventù” kendi dilinde konuk oluyor günceme. Marco Tullio Giordana'nın filmi La meglio gioventù ile ilgili izlenimlerime ise çok yakında yer vereceğim.

La meglio gioventù*

Signore, siamo soli, non ci chiami più! Non ci guardi più, anno per anno, giorno per giorno! Di qua il nostro scuro, di là il Tuo splendore, per il nostro male non hai né collera né compassione. Niente da trenta secoli, niente è cambiato: si è unito il popolo, e unito combatte, ma il nostro male è male di ognuno di noi, e spartire male e bene lo sai solo Tu! Giorni di lavoro! Giorni morti! Svolta la carretta su verso la stazione per la piazza quieta, e si ferma davanti alla scalinata nuova, cigolando sul ghiaino che scotta al povero sole. Sono chiuse le sbarre, due autocarri aspettano fermi tra i calcinacci, tra siepi di acacie secche, e una vecchietta spinge la carriola stringendo, affannata, una punta del fazzoletto tra i denti. Il giovane con l'armonica salta giù suonando, e il più giovanino con al fianco la frusta, dà al cavallo il fieno, poi entra ballando dietro gli altri, spavaldi presso il banco. Un poco ubriachi cantano, alla mattina presto, coi fazzoletti rossi stretti intorno alla gola, poi comandano rauchi quattro litri di vino, e caffè per le ragazze, che ormai tacciono piangendo. Venite, treni, caricate questi giovani che cantano coi loro blusoni inglesi e le magliette bianche. Venite, treni, portate lontano la gioventù, a cercare per il mondo ciò che qui è perduto. Portate, treni, per il mondo, a non ridere mai più, questi allegri ragazzi scacciati dal paese.

Pier Paolo Pasolini

*Pasolini'nin ana dilindeki bazı şiirleri için şu linke tıklayabilirsiniz:
Pier Paolo Pasolini / Dante Maffia



İçinden Pasolini'nin filmlerinin ya da bizzat Pasolini'nin geçtiği diğer izlenimlerim için başlıklara tıklayabilirsiniz:

" Katlanabilmek veya Katlanamamak! Salo ya da Sodom'un 120 Günü
" Anneler ve Oğulları
" Ro. Go. Pa. G
" Tanrı'ya Takıntılı Bir Tanrıtanımaz: Pier Paolo Pasolini
" Medea
" Callas Forever