Hayvan derilerinden kesilerek hazırlanan insan, hayvan ve eşya figürlerinin bir ışık kaynağı önünde oynatılarak, gölgelerinin gerdirilmiş beyaz bir perdeye düşürüldüğü gösteri sanatı "gölge oyunu" olarak adlandırılmaktadır. Gölge oyununun en bilinen karakterleri Karagöz ve Hacivat'tır. Bu iki karakterin gerçekten yaşayıp yaşamadığı, yaşadılarsa nerede nasıl yaşadıkları kesin olarak bilinmiyor ama rivayete göre Hacivat ve Karagöz, Orhan Gazi devrinde Bursa'da yaşamış, cami yapımında çalışan iki işçi. Kendileri çalışmadıkları gibi diğer işçilerin de çalışmasını engelliyorlar. Orhan Gazi'nin, "cami vaktinde bitmezse kelleni alırım" dediği cami mimarı, caminin vaktinde bitmemesine sorumlu olarak Karagöz ve Hacivat'ı kurban seçer ve bu ikili başları kesilerek idam edilir. Karagöz ve Hacivat'ı çok seven ve ölümlerine çok üzülen Şeyh Küşteri, ölümlerinin ardından onların kuklalarını yaparak perde arkasından oynatmaya başlar. Bu sayede Hacivat ve Karagöz tanınır. (Bakınız;
Karagöz ve Hacivat)
Şeker Bayramı tatilini güzel kapatalım diyerek dün ailece Ezel Akay'ın 2006 yapımı
Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü? / Who Killed Shadows? filmini yeniden izledik. Filmin DVD'si oldukça kapsamlı hazırlanmış. Film ve tüm özel seçenekleri izlememiz yaklaşık 5 - 6 saat sürdü. Kim ne derse desin, filmin dilini dilediği kadar eleştirirse eleştirsin Ezel Akay'ın öyküsünden kurgusuna dek yaptığı bu filmle geleceğe bir film bırakmış olduğunu düşünüyorum. Perdede can bulan gölgeler bu filmle gelecek kuşaklara da aktarılabilecekler. Karagöz ve Hacivat'ın birlikte
"pır, eki, uç, dürt, baş" diye parmaklarını sayarak ölüme gitmeleri ve konuşan kafalarıyla biten son sahne çok dokunaklı ama bir o kadar da gerçeküstü olmuş.
Karagöz'le Hacivat
Ömer Hayyam'ın bir rubaisini anımsattı bana;
"Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz
Kuklacı felek usta, kuklalar da biz
Oyuna çıkıyoruz birer, ikişer
Bitince oyun, sandıktayız hepimiz"
Oyun bitince gitmek istemiyorum !