26 Aralık 2009 Cumartesi

Ne zaman doğacak sahiden bu güneş?

- G.N.D. / Film Afişi -1977-1978 yapımı bir Türk filmi bu kez AY'dan İzlenimler´in konuğu. "Güneş Ne Zaman Doğacak" filmin adı. Soru işareti yok. Öyle uygun görülmüş. Soyyetler'deki esaret altındaki Türkler üzerinden, Türkiye'nin o zamanki haline eleştirel bir bakış. Asimilasyon ve çeşitli kısıtlamalardan, işkencelerden, anavatan bellediği Türkiye'ye, atavatandan iltica eden bir Türk'ün, filmdeki rol adıyla Yavuz'un yani Cüneyt Arkın (Fahrettin Cüreklibatur)´ın öyküsüdür görünüşte anlatılan... Oysa perde arkasında, arka fonda antiemperyalist yaklaşımları, dönem şartları da gözönüne alındığında, oldukça gerçekçi bir şekilde görmek mümkün. Pay-i taht olarak gördükleri İstanbul'a gelen Yavuz ve kaçışına yardım eden ajan arkadaşı, bir süre sonra hayal kırıklığına uğrarlar. Ahlaki erozyon, seks filmleri, rüşvet, anarşi ve türlü toplumsal rezaletler almış başını gitmiştir.- G.N.D. / OYA AYDOĞAN - Yavuz, kaçarken bir askeri öldürdüğünden, ikili antlaşmalar gereği, geldiği ülkeye (filmde muhtemelen politik/diplomatik bir sorun çıkmaması için açıkça ülke adı verilmiyor - Yavuz'un geldiği yer ise Kırım-Kafkaslar veya Türkistan olabilir / bu da net değil) iade edilmesi gerekmekte olduğundan, arkadaşıyla beraber, istihbaratın gözetiminden kaçarak, İstanbul halkının arasına karışırlar... Bir nişan eğlentisinde, bir kasabın kızını canlandıran Oya Aydoğan ile tanışır Yavuz ve olaylar gelişir...
Cüneyt Arkın kendi klasik tarzını filme vermiş. Oya Aydoğan'ınsa en iyi performanslarından biri diyebiliriz. Bir yönüyle kült bir film. "Güzel Türkistan" , "Çırpınırdı Karadeniz" gibi politize edilmiş şarkıları da bulmak mümkün filmde. Film aleyhinde bugüne dek çok atılıp - tutuldu çeşitli ortamlarda; diyorum ki, bir de Yavuz'un yerine koysunlar kendilerini o atıp-tutanlar. Burada filmi övecek değilim. Objektif olmaya çalışıyorum. Velhasıl, Türk Sinema Tarihi'nde yeri olan bir yapıt "Güneş Ne Zaman Doğacak". Hüzünle karışık propagandalar, kitlelerin ayrıştığı ve birbirine yabancılaştırıldığı, ötekileştirildiği günlere bir kısacık bakış bu film. Günümüzü anlamak için, dünümüzü görmemizden başka bir çare yok.- G.N.D. / Film Karelerinden Örnekler -Film boyunca çarpıcı, bazen abartılı olabilecek toplumsal saptamaları görürüz. Misal, zengin bir ailenin çöpe attığı yemek artıklarına saldıran aç adam, Beyoğlu'nda sinema önündeki seks filmi çığırtkanı... Gazetelerdeki anarşik olaylar ve toplumsal yozlaşmaya (dejenerasyon) hatta orman yangınlarına ilişkin haberler...
Anti-Sovyet örgüsüyle, '70´lerin politize Türkiye'sine sağ cenahtan bir yapıt sunuldu. Filmin bugün anılmasının nedeniyse, maalesef filmin sanatından, oyuncuların oyunculuğundan veya yönetmenin dehasından ileri gelmiyor. Maraş Olayları (katliamı) olarak bilinen ve 19 - 26 Aralık 1978'de Kahramanmaraş'ta cereyan etmiş hadiselerden dolayı film, gündemde kalmayı sürdürüyor.
Anımsayalım: 19 Aralık 1978'de Maraş Çiçek Sineması'nda "Güneş Ne Zaman Doğacak" filmi gösterilmektedir. Sinemayı sağ eğilimli ve ülkücü gençler doldurmuştur. Film oynarken bir süre sonra bir bomba patlar. Provokasyon / Kışkırtma amaçlı ve bugüne dek kimlerin koyduğu kesin olarak bilinemeyen bu bombanın patlamasıyla, kışkırtıcılar sol eğilimli ve Alevi kesimin üzerine atarlar olayı. Akabinde, şehirde müthiş bir kargaşa, talan, katliam havası oluşur. Bazı mahalleler savaş alanına döner. Olaylar 26 Aralık 1978'de Kahramanmaraş dahil toplam onüç ilde sıkıyönetim ilan edilmesiyle son bulur. Bu arada yüzonbir yurttaş ölür; binden çok yaralı vardır..! Ölen masum vatandaşlarımıza Tanrı'dan rahmet dilerim. Kışkırtıcılara, ülkemizi bir toplumsal laboratuvar gibi kullananlara da... Neyse..! Şimdiye dek tam olarak aydınlatılamamıştır bu olaylar; dolayısıyla, gerçek suçlular da cezalandırılamamışlardır... Kışkırtıcıların piyon oldukları neredeyse muhakkaktır. Filmin İstanbul'da Bahçelievler'deki bir gösteriminde de benzer bir kışkırtma girişiminin olduğu, Maraş'taysa gene '70´lerin ortalarında çeşitli filmler (Ör.: Yılmaz Güney / "Zavallılar") oynatılırken Atlas ve Ceyhan sinemalarında provokatif arbede çıkarıldığını da çeşitli kaynaklar veriyor; not düşelim.
- G.N.D. / İTHAF & SON -
Bizdeki kopyanın VHS'den VCD'ye, oradan da DVD'ye aktarıldığını, çok temiz olmasa da izlenebildiğini belirteyim. Sinema ve kültür tarihimiz açısından önem taşıyan çokça film, dijital olarak temizlenmeyi bekliyor tıpkı "Güneş Ne Zaman Doğacak" gibi. Son zamanlarda bazı eski filmler dijital olarak temizliği yapılmadan, olduğu gibi DVD'ye basılıyor. Hiç yoktan iyidir ama biraz özen gösterilse; filmkolikler, sinefiller için özel sürümler yapılsa... Keşke... Aklıma Amerika'da temizlenerek basılmış Tarkan / Viking Kanı (1971) geliyor. Tüm eski filmlerimizin darısı başına diyelim! Filmle ve çağrıştırdıklarıyla ilgili olarak, en son şunları yazalım bari :
Tarih, eğer ibret alınmazsa, tekerrürden ibarettir...
Eğer ibret alınmazsa...
İbret alınmazsa.
İbret...

Vikipedi / Kahramanmaraş Olayları
IMDB
SinemaTürk
Yönetmen Mehmet Kılıç'la Röportaj

Filmde sıkça geçen "Güzel Türkistan" adlı türkünün hem Türkiye Türkçesi, hem de Türkistan Türkçesi ile sözleri :

GÜZEL TÜRKİSTAN

Güzel Türkistan sana ne oldu?
Seher çağında güllerin soldu
Bağ bahçeden berbad, kuşlarda feryat
Hepisi bir mahzun...olmaz mı dilşad?
Bilmem niçin kuşlar uçmaz bahçelerde...?
Birliğimizin sarsılmaz dağı
Ümidimizin sönmez ışığı
Birleş ey halkım, gelmiştir çağı
Bezensin şimdi Türkistan bağı
Uyan halkım, bitsin artık bunca zulümler.

Bayrağını al, kalbin uyansın
Kulluk, esaretin herşeyi yansın
Kur yeni devlet düşmanlar ürksün
Yüce Türkistan göklere değsin
Yayıl, yeşer öz vatanın gül bağlarında.




GUZEL TURKISTAN

Guzel Turkistan, sanga nime boldi
Seher vahitsiz kullerning soldi
Qamanlar barbat, kuxlar hemmi paryat
Hemmisi mahzun, bolmaz mu dilxat
Bilmeymen nimixka kuxlar uqmaz bahqalarda?
Birligimizgin teprenmes tagi
Umudimizning sonmez qirakgi
Birlex ey halkim, kelkundur qagi
bezeysung hazir Turukistang bagi
Kozgal ey halkim Tugising hazir bu ixkenqeler

Bayraggini al, ureggin kozlansing
Kulluk, asaretging hemmisi od ketsin.
Kil yene dolet, duxmanlar korksung,
Yuce Turkestang, koklerge teksin
Yeygil, yexedu oz votening gul baglarida.




(- aşağıdaki versiyon/sürüm daha farklı bir yazım ile - )

GO'ZAL TURKISTON

Go'zal Turkiston, senga ne bo'ldi?
Sahar vaqtida gullaring so'ldi.
Chamanlar barbod, qushlar ham faryod,
Hammasi mahzun. Bo'lmasmi dil shod?
Bilmam ne uchun qushlar uchmas boqchalaringda?


Birligimizning tebranmas tog'i,
Umidimizning so'nmas chirog'i.
Birlash, ey xalqim, kelgandir chog'i,
Bezansin endi Turkiston bog'i.
Qo'zg'ol, xalqim, yetar shuncha jabru jafolar!


Ol bayrog'ingni, qalbing uyg'onsin,
Qullik, asorat - barchasi yonsin.
Qur yangi davlat, yovlar o'rtansin.
Yayra, yashna o'z Vataning gul bog'laringda!

Not : Bu türkünün bir çok farklı sürümü vardır. Bazı sürümlerinde bazı sözler değişik olmakla beraber, temelde aynı ezgi üzerine bina edilmiş aynı söylemle karşılaşırız... Bestecisi bilinmemekle birlikte, ulu şair Abdülhamit Süleyman Çolpan tarafından yazılmıştır bu muhteşem türküye temel olan şiir. "Fergana" sözcüğünün "Türkistan" olarak değiştirildiği ve bunun da meşhur Türkistan Lejyonları zamanında yapıldığı rivayet olunur..!